Ankara, Kızılcahamam ilçesine bağlı Ankara-Çerkeş karayolu üzerinde, sırtını "ÇEYİL" meşeliğine dayamış, sol tarafında heybetli Işık Dağı, sağ tarafında Büyük Asar dağı bulunan, suyu; kuzpınar, hambarkaya ve arduçtan gelen; asırlık "TEKNE ÇAMI" ile kökleri Orta Asyaya dayanan, ayrıldığında insanın içine bir burukluk ve ateş düşüren, o tadına doyulmaz Gövel Suyu olan bir "ANADOLU KÖYÜ'DÜR."
Köyümüzü; hiç görmeyen, bilmeyen, kimseyi tanımayan, bir köyünün olduğunun farkında olmayan, biz kimlerdeniz, kimlerle akrabayız gibi şeyleri bilmeyen köye gelsin.
Arefe günleri ve Cenazelerde muhakkak gayret gösterip köye gelmeye çalışalım.
Bayram günleri de köye gelelim, akraba, komşu, hısım kavim ziyareti ile kabristan ziyareti yapıp dönelim olur mu.? olur.



çıkrık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çıkrık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mayıs 2023 Salı

TEKNE ÇAMI İLE İLGİLİ CİMERE YAZILAN

 Ankara Kızılcahamam Yukarıkese mahallesinin hemen arkasında Gökçe mevkii üst tarafında bulunan yerde "Tekne Çamı" adı ile aynı yerde bulunan Asırlık bir Çam ağacı bulunmaktadır.

Asırlık Ağacın kökleri, dalları zaman zaman insanlar tarafından acımadan kesilmekte, dibinde ateş yakılmakta, tarihi eser kazısı yapılmakta ve ağacın sıkı sıkıya sarıldığı kayalıklar da mezar taşı için kırılmaktadır.
Kızılcahamam Kaymakamlığı nezdinde "Bu ağaç biyolojik çeşitlilik ve ekolojik denge için doğaya bırakılmıştır" tabelası dışında herhangi bir koruyucu önlem yoktur. Atalarımızdan bize miras kalarak efsanelerini dinlediğimiz bu ağacın, gelecek nesillerimize efsane bir miras olarak bırakmak istiyoruz.
Lütfen bu Asırlık Çam ağacının incelerek "Anıt Ağaç" statüsünde değerlendirilmesini, arz ederim.

NOT: Konu ile ilgilenildiği takdirde kendi aracımla mevcut ağacın bulunduğu yere sizleri götürüp getirebilirim.

el cevap: 
            08.03.2023 13:47 tarihinde internet üzerinden başvuru alındı.
 08.03.2023 13:47 tarihinde CİMER tarafından ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI tarafına sevk edildi.
BU ANIT AĞAÇ BÖYLE KORUNABİLİR Mİ






KÖYÜMÜZÜN ÇEVRESİNDE ÇIKARTILACAK MADENLERLE İLGİLİ İTİRAZ DİLEKÇESİ

  


ANKARA İLİ KIZILCAHAMAM KAYMAKAMLIĞINA

KIZILCAHAMAM / ANKARA

 

İLGİ : E-53430385-220.02-4701396  sayılı Valilik yazısına Kaymakamlığın 2742 derkenar havaleli yazı

KONU :          Ankara Valiliği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün E-53430385-220.02-4701396  sayılı yazısına Kaymakamlığınızca 05/10/2022 tarih, 2742 derkenar havaleli yazı ve ekindeki ilandaki  Benkar Madencilik tarafından çıkarılacak olan  Bentonit ve Kömür madenlerinin aranması ve çıkarılması sırasında oluşabilecek olumsuz etkilerden etkilenmemek için beyanlarımdır.

Ankara Valiliği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün E-53430385-220.02-4701396 sayılı yazısına Kaymakamlığınızca 05/10/2022 tarih, 2742 derkenar havaleli yazı ve ekindeki ilanı öğrenmiş bulunmaktayım. Bu yazıya istinaden öncelikle Benkar Madencilik tarafından çıkarılacak olan Bentonit ve Kömür madenlerinin aranması ve çıkarılmasına itiraz ediyorum. Benkar madencilik tarafından maden aranması ve çıkarılmasını kabul etmemekle beraber maden arama ve çıkarılması sırasında oluşabilecek olumsuz etkiler için yapılacak olan ÇED toplantılarından bilgilendirilmem, ÇED toplantılarına katılmam, maden çalışmalarından dolayı maddi ve manevi mağdur edilmemem, İğceler, Yukarıkese, Yukarıçanlı ve Hıdırlar mahallerindeki adıma kayıtlı ve ortağı bulunduğum diğer taşınmazlar üzerindeki her türlü hakkımın saklı tutulmasını istiyorum.

İtiraz dayanaklarım;

1) 29/07/2002 tarihli 31907 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin Birinci Bölümündeki Madde 4-(1) ün (b), (h), (o), (s), (t), (u) bentleri, Madde 4 (aa) bendi, Madde 6 nın (b) bendi, Madde 8 in (4) bendi, Madde 9 un (1), (2), (3), (5) bentleri, Madde 11 in (3), (4) bentleri, Madde 17 nin (1) bendi uyarınca duyarlı bölgede bulunmam

2)  2872 Sayılı Çevre Kanunu ve İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan 29.12.2021 tarih 3713451 sayılı "Bakanlık Olur"ları ile 10.01.2022 tarihli yerel gazetelerde yayınlanarak yürürlüğe giren ASKİ kararında ÇED 1 ve ÇED 2 alanlarının Su havzası kapsamında bulunması

3) Her ne kadar Benkar Madenciliğin hazırlattığı PTD dosyasında olumsuz etkilerin azaltılacağı yazılsa da yıllık 20000 ton bentonit ve yıllık 20000 ton kömür madeninin aranması, çıkarılması ve taşınması sırasında yarılma, çökme, deprem oluşabilir, toz bulutları, gürültüler, çevre kirliliği ve gürültü kirliliği oluşturacaktır.

4) ÇED 2 alanı 15095 hektar ormanlık alanda 45 adet yarma noktası açılması demek, 15095 hektar ormanın (oksijenimizin) yok olması, demektir.

     Her türlü maddi ve manevi zararlarımın giderilmesi, her türlü haklarımızın saklı tutulması esasen Bentonit ve Kömür çıkarılması istenen bu bölge İğceler, Hıdırlar, Kasımlar, Yukarıkese ve Seyhamamı kaplıcaları, Yukarıçanlı, Belpınarı, Salın, Yağcıhüseyin, Beşkonak, Kavaközü, Süleler, Ayvacık, Bulak, Kızılcaören, Güvem, Başköy deresi ve köyleri, Acısu deresi ve köyleri olmak üzere İğceler Kasımlar köyü hudutlarında bulunan bu bölge hem hudut olarak hem de yarma noktaları olarak Hıdırlar köyü ile iç içe, yerleşim alanına da takribi 200 metre, Yukarıkese köyü hududunda bir ucundan köy yerleşim alanına 300 metre, bir diğer ucu Sipahiler’den takribi 1,5-2 km, Yukarıçanlı köyüne yine kuş uçumu takribi 1,5-2 km, Belpınar köyüne 2,5-3 km, Salın köyüne kuş uçumu 5 km, Beşkonak köyüne yine kuş uçumu 4-5 km, Kavaközü köyüne 2 km, Seyhamamı Kaplıcalarına 5 km, Güvem beldesi, Ayvacık ve Bulak köylerine de takribi 7-8 km mesafede olduğu, yarma noktaları itibariyle de tüm bu köyler ve civar köyler birebir etkilenmekte olduğu da ortadadır. 

    Tüm Kızılcahamam’ın havasını suyunu tarım ve hayvancılığını etkileyecek bir alandır. Bu bölgenin yarıçapı sadece 10 kilometre içinde kalan 30’un üzerinde köy ve yerleşim yeri bulunmakta Kızılcahamam’a da takribi kuş uçumu 15 kilometredir.

    Burada yapılacak bir madencilik araması çalışmaları sadece birbirine kuş uçumu 1 ila 3-5  kilometre mesafede olan köylerin halkını, havasını, suyunu, tarımını, hayvancılığını etkilemeyecek bu bölgedeki madencilik çalışmaları Ankara’nın temiz havasını, oksijenini sağlayan ormanlarımızı, tamamen Ankara’nın içme ve kullanma suyunu, tarımımızı ve hayvancılığımızı da sona erdirecektir. 

    En önemlisi de Ankara’nın içme suyu havzası olan bu bölgemizin tüm Kızılcahamamızın ve köylerine, Çamlıdere ve köylerine, Bolu ili Gerede ve köylerine, Çankırı ili Çerkeş ilçesi ve köylerine özellikle Yumaklı, Saraycık’tan başlayarak Dereköy, Kadıköy, Halkaun Dikenli’ye kadar olan köylerine, bu bölgenin kuraklaşmasına, çoraklaşmasına, ormanlarının azaltılmasına ya da kurumasına sebebiyet verecek yer üstü Güneş Enerjisi(GES) ve Rüzgar Enerjisi(RES) ile  tabiatı kirletecek fabrikalar yanı sıra yeraltı maden arama işlerine Bentonit ve Linyit veya başka hiçbir maden işletme ruhsatının verilmemesi, işletilmemesi bizim bu bölgemizin olduğu gibi tüm Ankara’nın içme suyu olan takribi 10 kilometre altında Eğrekkaya Barajı, Akyar Barajı, Kurtboğazı Barajı, Çamlıdere Bayındır Barajı ve Gerede Barajları Ankara'nın içme kullanma suyunu karşılamaktadır. 

    Bu saydığımız havzanın dışında Ankara'nın içme ve kullanma temiz su ihtiyacını karşılayacak, hiçbir bölge ve havza bulunmamaktadır. Dünyamızda ve ülkemizde iklim krizinin yaşandığı bu çağımızda, bu yüzyılımızda tüm Kızılcahamam ve köylerinde, Çamlıdere'de, Gerede'de ve Çankırı Çerkeş bölgesinde tabiatına, ormanına, merasına biz sahibi olduğumuz arsalarımıza , tarlalarımıza, yaylalarımıza, tarım alanlarımıza, otlak yerlerimize, Ankaranın akciğeri olan ormanlarımıza, hazineye ait arazilere yer altı ve yerüstüne bu tür hiçbir yatırım yapılmaması bizlerin ve tüm Ankara’nın temiz hava, temiz su, temiz gıdaya ulaşma ve yaşam hakkının korunması ve sağlanması için vazgeçilmez bir gerçek olduğu bilinmelidir.Saydığımız tüm bu bölgenin ve Ankara’nın başka bir su kaynağından içme ve kullanma suyunu karşılama imkanı kesinlikle yoktur. 

    Her türlü enerjinin ve madenin, Bentonit, Linyit ve diğerlerinin başka bir kaynaktan ve başka bir şekilde karşılanması mümkündür ancak SUYUN BİR ALTERNATİFİ YOKTUR, tüm Ankara’nın içme ve kullanma suyunun bir başka kaynaktan kullanılma imkanı yoktur. Kısacası suyun ve su ihtiyacının bir başka şekilde karşılanma imkanı yoktur.

    Geçmişte 10-15 yıl önce (2008) bu bölgemizde kuraklık olduğunda, barajlarımızın suyu kuruduğunda, Ankaramızın içme suyunun Kızılırmak’tan karşılanması yoluna gidilmiş, Kızılırmak’ın ağır metal içeren suyunun ne kadar arıtılırsa arıtılsın özellikle yeni yapılmış binalarda galveniz boruyla yapılan tüm bina içi tesisatları, musluk ile bataryaları çürütmüş, çamaşır ve bulaşık makinalarını bozmuş, Ankara halkına ve kamuya milyarca lira hasar açmış ve vazgeçilmiştir. 

    Bu suyu kullanan bizlerde ne tür bir hasar açtığı veya hastalık verdiği hakkında hiçbir açıklama ve araştırma bulunmamaktadır. Bu gerçekten haraketle köyümü, kentimi, insanını, ülkesini, vatanını seven, hakkını hukukunu koruyan, ömrünün büyük bir bölümünü kamuda ve bürokraside geçirmiş 48 yıllık bir mühendis olarak edindiğim bilgi, tecrübe ve araştırmalarım neticesinde yapılan inceleme ve değerlendirmelerimde; 

    Söz konusu bölgenin, İlimize içme ve kullanma suyu temin edilen Eğrekkaya Barajı uzun mesafeli havza koruma alanında, yerleşik alanı dışında yer aldığı tespit edilmiştir. Kurtboğazı-Eğrekkaya-Akyar Barajı Havzaları için havza koruma planı ve özel hüküm belirleme çalışması gerçekleştirilmiş olup hazırlanan koruma planı ve özel hükümler 29.12.2021 tarih ve 3713453 sayılı bakanlık onayı doğrultusunda 10.01.2022 tarihinde yerel gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 

    Bu proje ile su kaynaklarının koruma planları belirlenmiş olup, havzanın mevcut durumu (jeoloji, hidrojeoloji, hidroloji, imar vb.) ortaya konmuş, gelecekteki nüfus projeksiyonları hesaplanmış, yeraltı ve yüzey suları açısından havzadaki hassas bölgeler belirlenmiştir. Söz konusu koruma planının 44. maddesinde “Havzalar genelinde hazineye ait alanlarda ve orman içi kadastral boşluklar ile orman içi tanımsız alanlarda, ağaçlandırma faaliyeti yapılır.” hükmü ve ASKİ Havza Koruma Yönetmeliği İkinci Bölüm Madde 3’de “İçme ve kullanma suyu temin edilen su kaynaklarının kirlenmesine, miktarının ve su veriminin azalmasına, rejimin bozulmasına neden olacak hiçbir faaliyete izin verilmez.” Hükmünün yer aldığı yine 16 hektarlık ÇED Alanı içerisinde tapulu şahıs parselleri, orman mülkiyetinde parseller ve mera tescilinde parseller bulunmaktadır. 

     Bu parsellerde çalışma öngörülmemekle birlikte ileriki yıllarda bu parseller içerisinde çalışma yapılması söz konusu olduğunda tarım arazileri ile ilgili olarak “5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu”, mera arazileri ile ilgili olarak “4342 sayılı Mera Kanunu” hükümleri dahilinde Ankara İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne, orman arazileri ile ilgili olarak 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri dahilinde Ankara Orman Bölge Müdürlüğü’ne başvuru yapılarak gerekli yasal izinler alındıktan sonra çalışma yapılacaktır. 

    Hazine arazileri ile ilgili olarak ise yetkili kurum olan Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne, gerekli başvurular yapılarak gerekli tüm izinler alınacak olup, gerekli izinler alınmadan faaliyete başlanılmayacaktır." ibaresine istinaden, yapılması planlanan faaliyet alanının ilimize içme ve kullanma suyu sağlayan Eğrekkaya Barajı uzun mesafeli koruma alanında kalması sebebiyle, Kurtboğazı-Eğrekkaya-Akyar Baraj Havzaları Özel Hükümleri ve Koruma Planı Madde 42: "Havzalar genelinde mevcut orman alanlarının korunması esastır ve bu alanlarda yapılacak olan silvikültür çalışmaları tür çeşitliliğini azaltıcı nitelikte olamaz." ve Madde 43: "Havzalar genelinde mevcut orman alanları, mera arazileri ile İl Tarım ve Orman Müdürlüklerince tarımsal niteliği korunacak alan olarak belirlenen araziler üzerinde tarımsal amaçlı yapı haricinde herhangi bir yapı yapılamaz." amir hükümlerine tabii olduğundan, söz konusu hükümler doğrultusunda bahsi geçen projenin uygulanması mümkün ve  uygun olmayacaktır.

    Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığım hususların yanı sıra, ilgili kanun ve yönetmeliklere , Ankara Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yazılarında belirtilen görüşlere, ASKİ Genel Müdürlüğü’nün ve Kızılcahamam Belediye Başkanlığı’nın uygun değildir görüşleri de dikkate alınarak bahsi geçen projenin uygulanması mümkün ve uygun olmayacağından durdurularak reddedilmesini istiyor, talep ediyor ve tüm bu köyler ve Ankaralılar olarak da bekliyoruz. 

    5,5-6 milyon Ankara halkının temiz içme ve kullanma suyu, temiz hava ve temiz gıdaya ulaşma ve yaşam hakkının korunmasını istiyor, talep ediyor ve kayıtsız şartsız bekliyoruz. Birlikte bir empati yapalım, Ankara’da bir iki ay değil sadece 3-5 gün içme ve kullanma suyunun kesildiğini bir düşünelim; evlerimizde, işyerlerimizde, lokantalarda, restoranlarda nasıl bir yaşamla karşı karşıya kalacağımızı da düşündüğümüzde susuz bir hayatın mümkün olmadığını ve olamayacağını, suyun vazgeçilmez olduğunu, her şeyin bir alternatifinin olduğunu ama suyun bir alternatifinin olmadığı gerçeğini yaşamış, anlamış ve öngörmüş oluruz.

     Bunu düşünmeye ve bu empatiyi yapmaya devlette, kamuda, özellikle yetkisi, sorumluluğu olan teknik kişilerle, karar alıcı ve karar vericilerin özellikle de idari yargı organlarındaki hakimleri de bu hususları dikkat alarak karar vermeye davet ediyorum. Tüm bu hususlar çerçevesinde de bahsi geçen projenin uygulanmasının mümkün ve uygun olmayacağını, söz konusu projenin uygulanmasının durdurulmasını, iptal edilmesini istiyor ve talep ediyoruz.

    Ayrıca yine Yukarıkese köyü hudutlarında, Yukarıçanlı köyü hudutlarına 200 metre mesafede Karaçolu ve Balabaz mevkiinde izinsiz ve ruhsatsız sondaj çalışmaları yapılan çalışmalarından durdurularak taleplerin reddedilmesini, 

    Yine Yukarıkese köyü Seyhamamı sınırları ile Ayvacık köyü sınırlarının bitiştiği yerde orman alanı ve 101 ada 1 parselde yapılan maden aramacılığının durdurularak reddedilmesini,

    Yine Alveren köyünde izinsiz ve ruhsatsız olarak yapılan maden aramacılığı ile ilgili kazı çalışmalarının da durduralarak reddedilmesi hususlarında Kızılcahamam Kaymakamlığınca da gerekli işlemlerin yapılmasını da istiyor, talep ediyoruz .

    Ayrıca Kızılcahamam ilçemizin Çeltikçi beldesi Mahkemeağacı bölgesi, İka Maden A.Ş tarafından yapılan Linyit arama projesinin de yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere aynı gerekçelerle uygun olmayacağından reddilmesini istiyor ve talep ediyoruz.

    Bir diğer dilek, önerim ve beklentim de Ankara’nın içme suyu havzası olan bu bölgemizin, Tüm Kızılcahamam ve köyleri, tüm Çamlıdere ve köyleri, Gerede ilçesi ve köyleri ile yazıda bahsettiğimiz Çerkeş ilçesi ve köylerinden bu tür hiçbir ruhsatlandırma işleminin yapılmamasını, başlatılmamasını ve hassasiyet gösterilmesini istiyor ve bekliyoruz. 

Yukarıda arz ve izah ettiğim hususların dikkate alınarak talep ve isteklerimizin karşılanacağı inancı ile en derin saygılarımı sunuyorum. 25.10.2022

Yukarıkese ve İğceler köyü halkından

                    Kazım SARI

 

Adres : Yukarıkese Mah. Kızılcahamam ANKARA

           TC: ***********

GSM: ************

E-mail: **************



Bilgi ve Gereği İçin Dağıtım:

1-Kızılcahamam Kaymakamlığına

2-Ankara Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne

 


önemli not:

tarafımca Kazım Sarı bey haricinde cimere konu ile ilgili yapmış olduğum şikayet dilekçesinin cevabı

Söz konusu şikayet hususlarının daha önce de Müdürlüğümüze hem şikayet sahipleri hem de Kızılcahamam Kaymakamlığı tarafından ulaştırılmış olduğu, projenin ÇED-1 alanının topoğrafyasının eğimli olduğu, mücavirinde akar derenin ve konut, hayvancılık faaliyetlerine ilişkin yapıların, proje ait ÇED 1 alanının batı yönünde 210 m mesafede İğceler Köyünün, ÇED-2 alanın batı yönünde 240 m. mesafede Kasımlar köyünün bulunduğu tespit edilmiş olup, faaliyetin çevreye ekolojik dengeye etkisinin detaylı hazırlanması, ASKİ Genel Müdürlüğü ile Kızılcahamam Belediye Başkanlığı’nın görüşlerinin olumsuz olması, faaliyet için üretimden dolayı nakliye yolu güzergâhı üzerinde kamyonların çalışmasının trafik yoğunluğunu ve yolun tozlanma etkisini artırması sebebiyle doğal çevre ve yöre halkı üzerinde çevresel baskı yaratacağı ve tüm bu hususlar doğrultusunda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yöre halkının da görüşlerinin alınması gerektiği, tarafımızca çevresel etkilerin daha detaylı incelenmesi sebebiyle söz konusu proje için ÇED Raporu hazırlanması gerektiği kanaatine varıldığından Valiliğimizce “ÇED Gereklidir” kararı verilmiş olup, bu karar ile "ÇED izni" olarak tabir edilebilecek izin verilmemiş olup, bundan sonraki süreçte daha kapsamlı olarak ÇED Raporu hazırlanıp Bakanlığımızca sürecin tekrar değerlendirileceği hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.



 

SEVGİLİ YUKARIKESE KÖYLÜLERİM VE SİZ DEĞERLİ ÇEVRE KÖYLÜLERİME

DUYURUMDUR. 

        23 Ağustos 2022 tarihli sizlere müjdelediğim yazımda belirttiğim gibi, köyümüz Ardıç meramızın bir özel şirket tarafından GES güneş tarlası yapılması, elimizden alınması sürecini hiç nefes almadan takip ederek, 17 Ağustos 2022 tarihli Mera Komisyonunun gündeminden geri çektirerek durdurduğumuzu sizlere müjdelemiştim.         Gerek prosedürün tamamlanması gerekse sürecin tamamen sonlandırılması için 31 Ağustos 2022 tarihli Mera Komisyonu'nun gündemine alınıp reddedilmesini planlamış ve öngörmüştüm, ancak Mera Komisyonun gündemine alınmaması üzerine bir sonraki Mera Komisyonunun gündemine alınması, reddedilmesi için de görüşmelerimi yaptım, temaslarda bulundum.7 Eylül 2022 tarihli Ankara İl Mera Komisyonu'nun gündemine alınarak reddedilmek suretiyle de sürece son noktanın konulmasını da sağlamış olduk. BU SON GELİŞMEYİ DE SİZLERE MÜJDELİYORUM. 

        Bu yaptıklarımızla sadece Ardıç meramızı değil köyümüze ait tüm meralarımızı Çıkrık dahil kurtarmış olduk. Diğer meramızla ilgili dosyaların da hazırlanmış ve ilgili yerlere verilmiş olduğunu biliyorduk hepsini kurtarmış olduk.     

    Ben bu çalışmamla sadece Ardıç meramızı ve köyümüze ait meraları kurtarmadım, yöremizdeki 17 köye ait meraların da güneş enerji sisteminin kurulmasını önlemiş kurtarmış oldum. Şöyle ki yöremizdeki Yukarıkese köyümüz dahil Yukarıçanlı, Belpınarı, Salın, Yağcıhüseyin, İyceler, Hıdırlar, Kasımlar, Süleler, Kavaközü, Beşkonak, Ayvacık, Bulak… köylerinin meralarını da kurtarmış olduk. 

        2013 yılında yöremizdeki 17 köy muhtarından Kızılcahamam Kaymakamlığınca meralarımıza güneş enerji sistemi (GES) kurulması ile ilgili imza attırılarak izin alındı ve sürec bu noktaya geldi, Eğer bu girişimi engellemeseydik silsileler halinde devamı gelecek ve buralara da Güneş enerji sistemleri kurulacaktı bu planlanmış bir projeydi, bizim Ardıç meramızdan sonra bu 17 köyümüzün meralarına güneş enerji sisteminin kurulmasının da yolu açılacaktı. 

        Biz bunu önlemiş ve önüne geçmiş olduk. Bu gurur bana ve hepimize yeter. 23 Ağustos 2022 tarihli müjdeler olsun yazımda sizlere belirttiğim gibi köyümüzde bir toplantı yapıp bunu şölene çevirmek için toplanacaktık.         

        Ancak bela geliyorum demez gelir, yine köyümüzün Seyhamamı mahallesi Şerbetçi mevkii ile ilgili bir kiralama talebinde bulunulduğu haberi bana verildi. Yine hemen faaliyete geçtim görüşmelerimi temaslarımı kurdum. 

        Biz meralarımızın kurtarmanın sevincini, heyecanını, mutluluğunu, gururunu yaşarken bunu sizlerle paylaşırken, köyümüze ait Seyhamamı Mahallesi'ndeki Şerbetçi mevkiindeki hazineye ait arazinin 49 yıllığına kiralanması ile ilgili özel bir şirketçe talep yapıldığı ve bu taleple ilgili olarak da ilgili kurum kuruluşlardan görüş istenildiği bilgisini alır almaz, ben tüm dikkatimi günümü ve zamanımı bu işin engellenmesi talebin reddi üzerine yoğunlaştırdım, temaslarımı görüşmelerimi hiç ara vermeden yaptım ve bu talebin reddedilmesi hususunda taleplerimi isteklerimi sıraladım. 

        Şerbetçi mevkiinde 49 yıllığına kiralanması istenen hazineye ait arazinin kiralanması ile ilgili talebin işlemlerinin reddi için Sayın Bakanım Murat KURUM'la ve ilgili kurum ve kuruluşlarla tek tek irtibat kurdum, temas kurdum, görüşmelerimi yaptım ve nihayet 30 EYLÜL 2022 ( BUGÜN) İTİBARİ İLE DURDURULDUĞUNU VE KİRALAMA TALEBİNİN REDDEDİLMESİNİN SAĞLADIĞIMIZI SİZLERE MÜJDELİYORUM HEPİMİZE HAYIRLI OLSUN. 

        Çok sevinçliyim, heyecanlıyım, mutluyum gururluyum köyümüz meralarının da hazine arazilerinin de köyümüzün tabiatını, yaylasını, ormanını da korumuş olmaktan, köyümüzün de köy olarak kalmasını sağlamış olmaktan çok mutluyum.                 Biz bu arada bu sevincimizi, heyecanımızı mutluluğumuzu, gururumuzu paylaşmak için de sizlerle bir araya gelmek ve bunu bir şölene dönüştürmek için Eylül ayı başlarında bir piknik ve toplantı yapmayı planlamış öngörmüştüm ancak Seyhamamı mahallemizdeki hazineye ait arazilerin kiralanması işi ortaya çıkınca, ertelemek ve bu işi de bertaraf ettikten sonra bir araya gelmeyi uygun görmüştüm.             Ancak sürecin uzayıp bugünlere gelmiş olmasından dolayı da bir toplantı yapmadan sizlere tüm bu hususları bu mesajımla duyurmak müjdelemek istedim hepimize hayırlı olsun. 

        Bizim köylerimiz için vazgeçilmez olan, olmazsa olmaz olan meralarımızın, hazine arazilerimizin, yaylalarımızın, tabiatımızın korunmasıdır. Bunu da ne mutlu bana ve bizlere sizlerden aldığım güçle yaptık. BU BİZİM KÖYÜMÜZ VE KÖYLERİMİZ İÇİN MİLATTIR, bu vesileyle ile bizim de çocuklarımıza torunlarımız dahil gelecek nesillerimize anlatacak bir hikayemiz ortaya çıkmıştır. 

        Bu sevinci herkesin birbiriyle paylaşmasını diliyor istiyorum. Bu sevinci heyecanı mutluluğu gururu duyan, hisseden herkese ve paylaşan tüm köylülerimize teşekkür ediyorum. Bu sevinci, gururu, heyecanı ve mutluluğu duymayan, görmemezlikten gelen, paylaşmayan hiçbir Yukarıkese köylü, köyünü seviyor diyemem. 

        Olsa olsa o tür insanlar içimizde varsa, ki ben olmayacağını düşünüyorum, sadece bencilce kendilerini seviyor olsalar gerektir. 

        Ne mutlu biz Yukarıkese köylülere, ne mutlu bizlere ve civar köylülerimize, ne mutlu ata toprağına köyü'ne ve özüne sahip çıkanlara, birlik ve beraberliği tesis etmenin gayretinde olanlara, geçmişine ve geleceğine sahip çıkanlara... 

        Biz biliriz ki köy vatandır, vatan sevgisi köyden, köyümüzden başlar Mîsâk-ı Millî hudutlar dahilinde de doruğa çıkar. Köyümüze sahip çıkmanın onurunu gururunu yaşamaktan sevinç duyuyoruz, bu süreçte benim talep ve isteklerime cevap vererek çözümünü gerçekleştiren benim ve köyümüzün yanında duran Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat KURUM’a ,Sayın Cumhurbaşkanımızın Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Sayın Hasan DOĞAN'a teşekkürlerimi sunuyorum. 

        Yine köyümüze ait kullanılmayan ilkokulumuzun Milli Eğitim Bakanlığınca her ilçede 5 ilkokulun yaşam merkezi olarak düzenlenmesi işinin fikir babası olarak köyümüz muhtarı Şahin BÖLÜK’le birlikte Kızılcahamam Belediye Başkanlığımızca tüm dış cephe ve iç cephe onarımlarının, boyalarının, tamiratlarının yaptırılması ve güzel bir şekilde işler hale getirilerek özellikle çok amaçlı yaşam merkezi olarak hizmetine açılmış olması dolayı da yine çok mutluyuz. 

        Yaşam merkezinin kışın yakacak ihtiyacı ile ihtiyaç halinde de çay ikramının da karşılanması sağlanacaktır. Ayrıca yaşam merkezinin ön tarafına da oturmak için banklarıda temin edilecektir. 

        Bu vesile ile köyümüz muhtarı ve bizlerin iş ve hizmetle ilgili talep ve isteklerini yerine getiren Kızılcahamam Belediye Başkanımız Sayın Süleyman ACAR’a, , Belediyemizin Fen İşleri Müdürü Ömer BARUN’a, ve tüm çalışma arkadaşları ile İlçe Milli Eğitim Müdürümüze teşekkürü borç biliyoruz. 

        Yine köyümüz muhtarı ve bizlerin iş ve hizmetle ilgili talep ve isteklerini yerine getiren Ankara Büyükşehir Belediye başkanımız Mansur YAVAŞ ve tüm çalışma arkadaşlarına da çok teşekkür ediyoruz. 

        Bu vesile ile Büyükşehir Belediyemizce köyümüze kazandırılan ve de 1 Ekim 2022 cumartesi günü açılışı yapılacak olan(Açıldı) Kültür Evine katkı ve öncülük etmelerinden dolayı muhtarımız Şahin BÖLÜK’e, Mehmet AKYOL’a ve dernek yönetimine, yine Bakacak yolunun yapımında katkılarından dolayı Şahin BÖLÜK’e, Ali KAZAN ve Mehmet AKYOL’a ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 

        Gerek telefonla arayarak gerek se mesaj yoluyla Mehmet AKYOL tarafından yapılan nazik davetlerine de teşekkür ediyorum. Özel bir sebeple aralarında olamayacağım içinde şimdiden köyümüze hayırlı olmasını diliyorum tüm köylülerime selamlarımı ve sevgilerimi sunuyorum. 

        Bir diğer dilek ve umudum ile öngörümde Büyükşehir yasasının değiştirilmesi, kaldırılması ve köylerimizin de köy olarak kalmasıdır. Bu süreçlerin tamamında hiç kimselere duyurmadan sessiz ve sedasız, olması gereken yerlerde de anında olmak suretiyle çok büyük bir uyumla süreçleri birlikte tamamlamamızdan dolayı köyümüz muhtarı Şahin BÖLÜK’e ve dernek yönetimine , yine bu süreçte kayıtsız şartsız benim yanımda duran Yukarı Çanlı Muhtarı Necip ORAL ve dernek başkanı Altan YILDIZ’a, Belpınar muhtarı Mehmet ÖZÇELİK ve dernek yönetimine, Salın muhtarı Eşref AKÖZ’e , Yağcıseyin muhtarı ve Hüseyin SARI’ya İyceler muhtarı Harun ERDEM ve Dernek yönetimine, Hıdırlar muhtarı Lütfullah TÜFEKÇİ ve dernek Başkanı Yusuf BAKİ’ye, Kasımlar Muhtarı Ali İhsan ALKAN’a , Süleler muhtarı Ahmet ŞENAY’a… ve bu süreçte benim ve köyümüzün yanında duran tüm hemşerilerimize sevgiler teşekkürler. . 

        Biz köyümüzün yaylalarını, meralarını ormanlarını, hazine arazilerini atalarımızdan babalarımızdan devir aldık şimdi sıra bizde, çocuklarımıza torunlarımıza ve gelecek nesillerimize de aynı şekilde intikal ettirmek bu hikâyeyi yazmak da bana ve hepimize nasip oldu ne mutlu bizlere. 

        Köyümüzde hiçbir ikilik yaratılmasına müsaade etmeyeceğiz kesinlikle bir ve beraber olduğumuzda çok daha güçlüyüz en büyük örneği bu benim son yaptığım çalışmalardır ben sizden aldığım güçlerle bunları yaptım başardım ne mutlu bana, ne mutlu biz Yukarıkese köylülere… 

        Sizlerin teşekkürleri duaları bana güç verdi benim için, bizim için Sipahiler neyse Seyhamamı odur, orta mahalle odur, aşağı mahalle odur, yukarı mahalle odur yani biz bir ve bütünüz hiçbir kimse bizim aramıza nifak sokamayacağı gibi ikilik de yaratamaz hem müsaade etmeyiz hem de hep birlikte güçlüyüz, hep birlikte büyürüz ne mutlu biz Yukarıkese köylülere..

        Köyümüz meraları ile ilgili ben bu çalışmaları yaparken köyümüzde büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin ne kadar önemli olduğunu meralar açısından çok iyi gördüm ve anladım. Bu sebeple köyümüzde hayvan yetiştiriciliği yapan İbrahim KAZAN, Yavuz KAZAN’a Beyler DÜNDAR'a, Süleyman AKTAŞ’a Mehmet Ali AKSU'ya, Habip AKBULUT’a, İdris YALÇINKAYA’ya ve diğer hayvan yetiştiriciliği yapan ve yapacak olan herkese köyüm adına ülkeme kattıkları katma değer adına teşekkürü borç biliyorum. 

        Kısacası şov yapmadan SESSİZ SEDASIZ eylemi yapıp sonra söylemi yapmak ve yapılanları sizlerle paylaşmak prensibimdir bu şekilde de bu süreçlerin hepsini bir bir tamamlayıp sizlerle paylaşıyorum yazıyorum. Vatan mevzu bahisse gerisi teferruattır. 23 Ağustos 2022 tarihli yazımda teşekkür bölümünde Sayın Cumhurbaşkanımızın Özel kalem müdürü Büyükelçi Hasan DOĞAN ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat KURUM’a teşekkürlerimi, sevgilerimi, saygılarımı, şükranlarımı bildirmiştim şimdi tekrar tekrar arz ediyorum, saygılarımı sunuyorum. Sevgilerimle ve selamlarımla. 

 30 Eylül 2022 Kazım SARI

Köyümüz Ardıç merası ile ilgili

 

SEVGİLİ KÖYLÜLERİMİZ GÖZÜMÜZ AYDIN

    Sevgili Yukarıkese köylülerimiz özel bir şirket tarafından köyümüze ait takribi 900 dönümlük Ardıç meramıza ve sonrası diğer meralarımıza güneş tarlası GES (GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMİ) kurulması planlanan ve yapımı ile ilgili son aşamaya gelinen güneş tarlası GES kurulması projesi ile ilgili işlemler önce Ankara Valiliği, Ankara İl Tarım Orman Mera Komisyonu'nun 17 Ağustos 2022 toplantısının gündeminden geri çektirilmiş, sonrasında da tamamen durdurulmuş olup köyümüz, Ardıç meramız ve diğer meralarımıza kesinlikle GES kurulmasının önlenmiş olduğunu büyük bir sevinç ve gururla sizlere müjdeliyorum.

    Bu konuda benimle aynı düşüncede olup ,aynı duruşu gösteren tüm köylülerime ve de benim mesajlarımı telefonlarımı cevaplayan talep ve isteklerimi yerine getiren Ülkemizin, Memleketimizin ve Yöremizin gururu ve değerleri Cumhurbaşkanımız Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Sayın Hasan DOĞAN'a, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat KURUM'a ve tüm kamudaki görevli ve yetkililerimize şahsım ve tüm köylülerimiz civar köylerimiz ve Kızılcahamam'ımız adına teşekkürlerimi, sevgilerimi, saygılarımı  ve  şükranlarımı sunuyorum..!

    Bilindiği üzere Kurban Bayramı öncesi Arefe günü, Ardıç meramızın kurtarılmasıyla ilgili 8 Temmuz 2022 tarihli köyümüzde yaptığımız toplantıda açıkladığım üzere Ardıç meramızı vermeyeceğimizi,tek başıma da olsam mücadelemi köyümüz adına sonuna kadar yapacağımı, avukat tutmak gerekirse kendim tutacağımı açıklamış ve sizlere söz vermiştim. 8 Temmuz 2022'den bugüne 23 Ağustos 2022'ye kadar bir günlük tutar gibi yaptığım tüm çalışmaları,görüşmeleri ve bu konuda oluşmuş ve oluşturulan evrakları yine köyümüz değerlerinden Mevlüt Aktaş, Ahmet Akif Sarı'ya ve köyümüz muhtarı Şahin Bölük'e bir bir yazmış, göndermiş, bugün de ilk müjdeyi onlara vermiş ve sizlere de buradan bilgi vererek geçtiğimiz hafta 17 Ağustos 2022 itibariyle önce Mera Komisyonunun gündeminden bu kararı geri çektirerek sonrasında da tamamen durdurmuş olduğumuzun sevincini, gururunu tüm köylülerimize müjdeliyor ve köylülerimizin de bu sevinci ve gururu birbiriyle paylaşmalarını istiyor ve rica ediyorum.

    Önümüzdeki günlerde de köyümüzde bu konuda bir toplantı yaparak yaptıklarımızı ve nasıl başarı elde ettiğimizi de sizlere anlatacağımın bilinmesini önemle duyuruyorum.Biz dava açmayacağız artık bizim dava açmak, avukat tutmak gibi bir problemimiz kalmamıştır, sorun bir daha gündeme gelmemek üzere kökten çözülmüştür.

    Bu süreçte benimle beraber olup,bana inanan ve güvenenlere teşekkürlerimizi borç bilir, bu süreçte benim yanımda durmayan,meralarımızın kurtarılmayacağını düşünen ve yayan köylülerimize ise köyümüzün sahipsiz olmadığını, dün köyümüze sahip çıktığımız gibi bugün de yarın da köyümüze sahip çıkacağımızı taşına, toprağına, ormanına, merasına, insanına sahip çıkacağımızın bilinmesini önemle sizlere duyuruyorum.

         Sevgi ve selamlarımla..  

                    Kazım SARI  23.08.2022

22 Haziran 2019 Cumartesi

GÜVEM BÖLGESİ TARİHİ ve TURİSTİK YERLERİ




1- Seyhamamı:
Kızılcahamam’a 18, Güvem’e 3 Km uzaklıkdaki Seyhamamı Kaplıcaları’nın, Haçlı Seferleri sırasında, Alman Orduları tarafından yaptırıldığı söyleniyor.
Eski ismi Kilise olan köye ismini veren eski Bizans kilisesi Candaroğlu beylerinden İskender Bey zamanında (XV.asrın ikinci yarısı) yıkılmış ve aynı yere bir cami inşa edilmiştir. Bu cami birkaç defa restorasyon geçirdiği halde, orijinal şekliyle hala ayakta ve ziyarete açık.
Osmanlı Alimi Ali Cevad , Seyhamamı’ndan, “Sek Hamamı” diye bahseder.

1943 Çerkeş depremi sırasında Seyhamamı tesisler harap olunca sonunda ufak bir tamiratla yeniden kullanılır hale gelmesi sağlanmış ve uzun yıllar ilkel bir şekilde kalmıştır.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan kaplıcaları şu an özel teşebbüs işletiyor ve sularının vasıfları itibarıyla Kızılcahamam Kaplıcaları seviyesindedir.
Yolu ve elektriği de bulunmasına rağmen kanalizasyonu yoktur ve konaklama ve kür tesisleri yeterli değildir. 1990 sonrası iki katlı bir otel yapılabilmiştir.
Ankara-İstanbul Karayolu’na çok yakın bir yerde bulunan Seyhamamı ve yakın çevresinin Jeolojik-Hidrolojik etüdleri ile 1/1000 ölçekli imar plânı yapılmıştır.
*****Ayrıca,Turizm Bakanlığı’nca 1988 de Seyhamamı’nın Ankara’ nın önde gelen bir kaplıca şehri olması projesi, teklif edilmiş isede bu proje bugün her ne hikmetse Asya Termalin olduğu yere ve Beypazarına kaydırılmıştır.

2- Miyala:
Süleler ile Kavaközü arasında enfes orman manzaralı yayla görünümlü eski bir otlak ve yerleşim yeridir.
Kuzey ve batı kısımlarında halk arasında “Gavur evleri” denilen eski yerleşim yerlerinin kalıntıları ve Erenler denilen ziyaret yerleri ve yol kıyısında küçük bir göl vardır.
Ayrıca Kavaközü istikametinde görülmeye değer devasa taşlar arasında yetişmiş dağ kavakları vardır.

3-Karagöl: 
İlçeye 35 km uzaklıktaki Karagöl’e, Güvem-Belpınar yolu ile gidilir. Çamlık tepelerle çevrili göl alanı oldukça geniş bir düzlüktedir.
Gölün uzunluğu 80, eni ise 35 m. civarındadır. Tipik bir krater gölü olan Karagöl bilhassa yaz aylarında ideal bir kamp ve piknik yeridir. Herhangi bir tesis olmamasına rağmen, bu mevsimde yoğun bir ziyaretçi akını yaşanır. Gölde balık yetişmiyor ve Bol miktarda sülük vardır.
Birdenbire derinleştiği için yüzmek de tehlikelir.
Göl çevresi günü birlik ziyaret ve çadır kampı için de oldukça uygundur.


4- Eldelek:
Karagöl’ den ayrılan bir orman yolu ile gidilir. Nefis ormanlar arasında geniş düzlüklere sahip Salın Yaylası var.
Bu yayladan sonra ağaç tipleri köknar ve sedire dönüyor. Bu bölümden itibaren çadır kampı için uygun düzlükler var. Osmanlı döneminde, saray için doğan ve şahin gibi avcı kuşlarının yetiştirildiği bölgede nefis kayalık yükseklikler ayrı bir güzellik arzediyor. 
Buradan Başköy yaylası, Semer-Orta yolu ve Başköy kalesine ulaşmak mümkün.

5-Başköy Kalesi:

Başköy, ilçemizden 35 Km. uzaklıkta olup. Kale köyün doğu yamacında bütün haşmetiyle duruyor. Yoldan devam edilerek, 10 Km sonra bir orman yoluna sapılarak, sulu Ilıman (Veya Ilıca) denilen yere geliniyor.
Buradan Kalearkası mevkiinden geçerek, araba ile 10 Dk. sonra
Kırlangıç mevkiine geliniyor. Buradan itibaren yürümek gerekiyor. Kırlangıç, yüksek ve açık bir yer.
Eskiden bulunduğu söylenen bir yel değirmeni harabesinden sadece çakıllar kalmış. Kırlangıç’dan, sol aşağı doğru oldukça sarp bir yokuş inilerek yaklaşık 20 Dk. Sonra Kale’nin eteğine varılıyor.
Kale volkanik bir kütleden meydana gelmiş ve işlemeye müsait bir yapısı var. İçindeki mağaralar da, zaten bu şekilde el ile işlenilerek meydana getirilmiş. 5 Kat olan kalenin zemininde, ahır olarak kullanıldığı belirtilen bir bölme var.
Celâlî isyanları döneminde ve Osmanlı’nın son yıllarındaki otorite ve istikrar boşluğundan dolayı yaşanan bazı haydutluk olaylarında kalenin üs olarak kullanılmış olması muhtemeldir. Kalearkası denen mevkiide ise sadece yıkık çakıl yığınları halinde duvar kalıntıları kalmış. Ancak girilmesi ve yürünmesi hayli zor olan orman içinde halâ sağlam olan kale duvarlarını görmek mümkün.
Kale akşama doğru ziyaret edilirse, genişçe ufkundan harika bir gün batışını seyretmek mümkün.

6-Işık Dağı: 
Ankara'nı Kızılcaham sınırları içerisinde Kızılcahamam Güvem Çerkeş güzergahı üzerinde Ankara'ya 115-120 km uzaklıkta ve 1950 mt yükseltide Volkanik bir dağdır.



7-Taşpınar Kanyonu (Güney):

Salın köyününün karşısında, Beşkonak köyünün arkasındaki dağların arkasında bulunan bir kanyondur.
Nadir Endemik bitkilerin bulunduğu kanyon Salın Yaylasının devamındaki Orman İşletmesinin önünden Beşkonak Fındıklı mahallesinin olduğu yere kadar devam eder.  

8-Dede Çamlar Yukarıkiseköyü ve Sipahiler mahallesi:

Kızılcahamam Güvem (eski nahiye veya bucak) civarında  bulunan Bu Asırlık Çamlar Ayrıca Beşkonak Köyünde, Kavaközü Köyünde ve Yukarı Kise köyünde bulunmaktadır.
Yazın sıcağında bu  Dede Çamların altında, Onların Rüzgarda çıkarttığı o sesleri dinlemek insanı bambaşka duygulara sürüklemektedir.
Özellikle Yukarı Kise köyünde bulunan 400 küsür yaşlarındaki  veya daha fazla yaşı olan   "Tekne Çamı" nın dibinde yazın sıcağını geçirmek bambaşka bir duygudur.

Eskiden bu Tekne Çamı’nın bi gıymuğu bile yakılmaz ve dokunulmazmıştı.
----
Fakat bugün gelin görinki bu Tekne Çamının köklerini kesiyorlar. Define arıyorlar çevresindeki  taşları kırıp mezar taşı yapıyorlar. yanından yol geçiyor.
Bu nasıl vicdansızlıktır. 
Ya hu!! bu ağaç ASIRLARDIR ayakta kalmış günümüze gelmiş bize ulaşmış. Hangi geri zekalı zihniyet bu ağacın kökünü dalını keser.
----
Tekne Çamı ANIT AĞAÇ olsun dedim kaymakam beye durumu bildirdim, 2020 yılında tırıktan bir  tabela koymuşlar. la adam bu tabeladan anlar mı! 
Eğerki bu ağaçla, çevre bakanı Murat Kurum ilgilenseydi bütün Kızılcahamam yetkilileri seferber olurdu.

Zaman kim haklı kim haksız elbette meydana çıkaracaktır.

Ne o makam kalır, ne isim kalır, 
amma o çam yerinde kalır!!! efendiler  


9-Gelin Kayaları:

Yukarı Kise Köyü Sipahiler (Isbaalar ) mahallesi taraflarında bulunan "Aslan Tarla"  veya Belpınar isimli yerin arkasında Kavaközü köyünün karşısında bulunan "Tüf " kayalıklarının rüzgar ve su erezyonuna uğrayarak aşınmaları sonucu meydana getirdikleri bu çökelti  binlerce  yıl önce tarihi oluşumuna başlamıştır.
Bu oluşumlar da ( gelinin cibinlikle atın üzerinde durmasına benzeyen şekiller ) köylülerin Efsane duygularını geliştirmiş, bunun  sonucunda  meydana gelen efsanede:
Eski ama çok eski zamanlarda burada yaşayan bir Garip kişi varmış.
Günlerden birgün garibin  evinin önünden de olacak ya bi  düğün alayı geçmektedir.
Davul, zurna, def, çampara bi hengame, bi güldürtü, bi bilmem ne, güle eğlene Kavaközü tarafından kerimler kürcü tarafına mı ne giderlermiş miş.
Garibin gafası o günde çok ağrıyomuş, bugada güldürtüyü galduramamış.
Düğün alayına baarmış “yapmayın etmeyin, başım ağrıyo, la aşıngidin “  filan dediysede davul, zurna, def, çampara, köçek eşliğinde garibin  annında bide utanmadan onu  alaya alu gibi oynayı oynayı vermişler. 
Giderlerkene de "Efsane" olacak ya garip  bi sinirlenmiş: " Daşolun emi"  demiş.
bu gada.


10-Fındıklı Bazalt Kayalar:
 Türkiye'nin Jeopark adı verilen ilk Jeoparkının ilk ayağı olma özelliği taşıyan  ve Jeolojik miraslar envanterinde kayıtlı "Bazalt Sütunlar" bugün asıl değerine kavuşmuştur. 
Güvem'i geçince Fındıklı mahallesindeki anayol köprüsünün sağ ve solunda taraflarında bulunur.



11-Çıkrık:



Köyün üsyanındaki yamaçlarında bulunan 1400 mt yükseltide bulunan bir yürsek yayla görünümündedir. 
Edirafında dumanlı dağlar, çoğunlukla yabani kavak ağaçları (titrek kavakda denir.), sarıçam, karaçam, gürgen, meşelikler, envai çeşit ahlat, kuşburnu, gilaburu ağacı (gizli bi yerde ), yabani elma, fındık bulunmaktadır.

-Burada bulunan bir su kuyusundan ismini almıştır. (kuyuyu namıdiğer odabaşların osman açtı derler)
 
-Guyunun suyu şifa niyetine içilirse biiznillah hasta sağlığına kavuşabilir.

-Burda Mehmet Akyol tarafından organize edilip yapılan bir de gölet bulunmaktadır.

-Gölette 2000 li yıllarda bolca balık ve yabani kuşlar varken bu gün  hiç bir şey bulunmamakta olup gölet ve çevresi vahşice katledilmiştir.
 
-Gölet yapıldığı ilk yıllarda endemik su bitkileri belirmişti. Hatta bazılarını akvaryumda yetiştirmiştik. 
 
 -Çıkrık platosunda bulunan yabani kavak ağaçları, sarıçam, karaçam, gürgen ve de meşelikler de bu katliamdan kurtulamamışlardır.
 
-Göletin suyu 2020 yılından köy halkının bostan bağ bahçe ve fidan yetiştirme işlerinde kullanılsın diye hizmete sunulmuştur.