Ankara, Kızılcahamam ilçesine bağlı Ankara-Çerkeş karayolu üzerinde, sırtını "ÇEYİL" meşeliğine dayamış, sol tarafında heybetli Işık Dağı, sağ tarafında Büyük Asar dağı bulunan, suyu; kuzpınar, hambarkaya ve arduçtan gelen; asırlık "TEKNE ÇAMI" ile kökleri Orta Asyaya dayanan, ayrıldığında insanın içine bir burukluk ve ateş düşüren, o tadına doyulmaz Gövel Suyu olan bir "ANADOLU KÖYÜ'DÜR."
Köyümüzü; hiç görmeyen, bilmeyen, kimseyi tanımayan, bir köyünün olduğunun farkında olmayan, biz kimlerdeniz, kimlerle akrabayız gibi şeyleri bilmeyen köye gelsin.
Arefe günleri ve Cenazelerde muhakkak gayret gösterip köye gelmeye çalışalım.
Bayram günleri de köye gelelim, akraba, komşu, hısım kavim ziyareti ile kabristan ziyareti yapıp dönelim olur mu.? olur.



29 Kasım 2010 Pazartesi

KÖYÜMÜZÜN DEĞERLİ ALİMİ HAFIZ DURSUN ALTUNDAL ( BİR GÖNÜL ADAMI )

 BİR GÖNÜL ADAMI  
 

HAFIZ DURSUN ALTUNDAL 
Doğumu ve Eğitimi  
Hafız Dursun Altundal, 1936 yılında Kızılcahamam  ilçesinin Yukarı Kise Köyünde doğdu. Dursun Altundal  hafızlığı 18 - 19 yaşında, evli ve bir çocuk sahibi iken babası Hafız Süleyman Altundal’da bitirdi.
Daha sonra İstanbul Nuruosmaniye Kur’an Kursu’nda Hafız Hasan Akkuş’dan Kur’an’ı Kerim’i usulüne uygun okumadersleri aldı. Nuruosmaniye Kur’an Kursu’ndaki eğitimibir yıl sürdü. Dursun Altundal’ın ailesi dededen toruna üç nesil ünlü Kur’an okuyucusu yetiştirdi. Dede Mehmet Altundal, oğul Süleyman Altundal, torun  Dursun Altundal. 
 Görevleri 
İstanbul’daki eğitimini tamamladıktan sonra 1956 yılında vatani göreviniyaptı. Dönüşte, köyünde ücreti köy halkı tarafından ödenmek üzere 6 ay imamhatiplikyaptı. Daha sonra Kızılcahamam Merkez Camii imam-hatipliğine atandı.06.05.1967 tarihinde Ankara Altındağ İlçesi Ahievran Camii imam-hatipliğinenakledildi. 09.03.1972 tarihinde Yenimahalle İlçesi Ulu Camii imam-hatibi oldu.17.01.1994 tarihinde bu cami imam-hatibi iken emekli oldu. Bir süre görevliolarak aynı ilçe Çavuşoğlu Camii’nde de imam-hatiplik yaptı. 
 Evliliği ve Çocukları 
 Hafız Dursun Altundal, 1952 yılında Hacer Hanımla evlendi. Bu evlilikten Süleyman ve Eyüp isimli oğulları ile Fatma ve Hatice isimli kızları dünyaya geldi. Eşi ve çocukları halen hayattadır.  
  
 Vefatı ve Defni 
 Hafız Dursun Altundal, 1996 yılı Ramazan ayında yurtdışındak ivatandaşlarımıza dini hizmet vermek üzere Almanya’nın Stutgart şehrine gitti. 21Nisan 1996 günü orada iken ikindi namazında Rahmet-i Rahman’a kavuştu.Cenazesi Türkiye’ye getirildi ve 24 Nisan 1996 günü kendi köyünde defnedildi. Ruhu esen kalsın.
 Okuduğu Kur’an’ın nuru ile kabri aydınlansın.
Emekli İmam-Hatip Kamil Çöllüoğlu, Hafız Dursun Altundal hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:
- Ben Dursun Altundal’ın nerede ve nasıl dini ve mesleki eğitim aldığını bilemem. Babası Süleyman Altundal’dan Kur’an okuma eğitimi aldığını duyardım. Dursun Altundal’ın Kur’an’ı Kerim okuyuşunu dinlerken,okuyuşunun insanı ürperten güzelliğini hep merak ederdim. Meşhur mevlithan ve gazel okuyucu, Hafız Sebilci Hüseyin gibi okuduğu duygusu bende uyanırdı. Aynı zamanda hoş sohbet bir meslektaşımızdı. Kendisi ile ilk kez Kızılcahamam’da görev yaptığı yıllarda tanıştık. Görevini Ankara’da bir camiye nakletmeyi düşünüyordu. Bu düşüncesini bana söyledi. Ben de Ankara’da bir göreve nakli için yardımcı oldum.Ankara’ya görev nakli yaptıktan sonra, Ankara cemaati ve meslektaşları arasında sevilen ve sohbeti aranan bir kimse oldu. Son görev yeri olan Yenimahalle 4.Durak Camii’nde görev yaptığı sürece, kendisini cemaatinede çok sevdirdi. O camiden emekli oldu. Emekli olduktan sonrada haftadabir gün görüşür, sohbet ederdik. Ömrünün son yıllarında zaman zaman yurt dışına batı Avrupa ülkelerine gitmeye başladı. Oğlu Süleyman da oradaydı. Kalbi rahatsızdı. Son kezgidişi öncesinde kendisi ile görüştük, ben kendisine “sen biraz rahatsızsın, gitmesen iyi olur, biraz dinlen” dedim. 
Fakat, Avrupa’ya gitti ve bir ikindi namazı öncesinde Yüce Allah’ın rahmetine kavuştu. Allah rahmetini ondan ve bizlerden esirgemesin.
Hemşehrisi ve meslektaşı İhsan Bulut, Hafız Dursun Altundal hakkında şudeğerlendirmeyi yapıyor:
- Dursun Altundal Hoca Gençlik Parkında çok otururdu. Çok efendi, çokkibar, çok tatlı bir ağabeydi. Ben de bazı meslektaşlarla beraber fırsatbulunca Gençlik Parkına giderdim. Dursun Altundal Hoca’nın iyi giyimli ve sükseli tavırları vardı. Güzel yürürdü, ben kendisine takılırdım,“Dursun ağabey, ben senin gibi bir giyinebilsem, Ankara bana vız gelir”derdim. Dursun Altundal Hoca bana, “İhsan senin başka işin yok mu,sen benimle neden uğraşıyorsun?” derdi. Allah rahmet eylesin, çok tatlıbir insandı. Beraber konuşurduk, sohbet ederdik. O hiçbir zaman arkadaşlarının, meslektaşlarının aleyhinde konuşmazdı. O zamanlarYenimahalle Ulu Camii’nde görevliydi.  Kendisine has tatlı bir okuyuşu vardı ve o tavrından hayatı boyunca vaz geçmedi. 
  
 Genel Bir Değerlendirme
Hafız Dursun Altundal,  gönülleri ürperten etkili sesi ile okuduğu Kur’an’ıKerim, kaside ve ilahileri ile dinleyenlere zevkli dakikalar yaşatırdı. 
Dost bir insandı. Dost toplantılarında hoş bir ortamın oluşmasına sebep olurdu. Yaptığı şakalarla meslektaşları arasındaki toplantılarda dikkatleri üzerine toplardı. Bu tür toplantılarda hiç beklenmedik zamanlarda bir “AH!” çeker, bazen bir kaside, bazen bir ilahi okuyarak, toplantının havasına manevi zenginlik kazandırılmasına önayak olurdu. 
Bu ve benzeri davranışları ile meslektaşları arasında sevilirdi. Güzel yüzlü bir insandı.  Güzel giyinirdi. Rahat yaşamayı severdi.  Külfetli, zahmetli ve sıkıntılı işlerin altına girmezdi. Gönlünce, sıkıntısız ve keyifli yaşamak isterdi. 
Ahlakı da güzeldi. Taşıdığı dini hizmet mesleğinin vakarını ve onurunu titizlikle korurdu. Büyüklerine karşı büyük saygısı vardı. İyi bir aile reisi idi.

 KAYNAK: http://www.seyhalisemerkandi.com 

NOT: Hiç unutmam kulakları çınlasın Şıhlı Dağ ile "çok samimi arkadaş" idiler yıllar önce Dursun hoca ile beraber biryerlerden gelirlerken beni caddenin öbür tarafında görmüşler tam yanıma geldiler hal hatır sordular. Ben yaşça onların çocuğu sayılırım. Aynen pırıl pırıl giyerdi yukardaki tabirle "Taşıdığı dini hizmet mesleğinin vakarını ve onurunu titizlikle korurdu."
merhum hafız süleyman altundal
Hakikaten ele geçecek bir insan değildi. Allah rahmet eylesin. Babası Süleyman dedesi Mehmet Altundalı da bu arada rahmetle anmak gerekir. 
Şıhlı Dağ o da bir "gönül adamı" hal hatır sormayı, gönül almayı çok iyi bilir. Kimseyi kırmamıştır, daima tatlı dilli güler yüzlüdür, konuşurken insanı etkiler devamlı konuşsun ben dinleyim dersin doyumsuz bir sohbeti vardır. Allah sağlık sıhhat afiyet versin.
Bunlar gibi köyümüzün maneviyatı büyük şahıslarının maalesef kıymetini bilememekteyiz.
Şıhlı Dağ'ın babası namı diğer KARABİBER'i de unutmamak gerekir
Bunlardan bir taneside Allah rahmet eylesin Hasan Ali Aras idi.