Kudretin Yumruğu
Hoca’nın imamlık yaptığı köylerden birinde cemaatten biri (diyelim ki
Osman Ağa), daima hocanın sağ arkasında yerini alır, bu yeri de kimseye
bırakmazmış. Ancak Osman Ağa’nın hocanın bütün ikazlarına rağmen bırakamadığı
bir huyu vardır. Farz namazlarda imamdan önce davranmakta, yani imam
daha“Allahuekber” derken ondan önce rükua ve secdeye varmaktadır. Deli İmam,
birçok kere;
-“Bak Osman Efendi, namazda bu hareketleri imamdan önce yaparsan imama
uymamış olursun. Bu kadar aceleci olma. Bu yüzden Allah indinde mesul olur,
cezaya uğrarsın. Bir gün kudretin yumruğu başına iner.” diye ikazda bulunur.
Deli hoca ne kadar nasihat etmişse de işe yaramamış. Osman Ağa yine
imamın sağ arkasında aynı acelecilikle imamdan önce davranmaya devam edermiş.
“Huylu huyundan vazgeçmez” derler.
-“Bak Osman ağa, kudretin yumruğu bir gün başına iner” uyarısı tekrar
tekrar yapılmasına rağmen Osman Ağa bu kusurunu düzeltememiş.
Günlerden bir gün, Osman Efendi imamın yine sağ arkasında yerini
almış. Yine imamdan önce rükua eğilmiş. Deli imam ‘Allahuekber’ deyip secdeye
varırken önce eğilen Osman efendinin ense köküne okkalı bir yumruk indirip
namaza devam etmiş. Gözlerinde yıldızlar uçuşup, neye uğradığını şaşıran Osman ağa,
güç bela namazı tamamlayabilmiş. Deli Hoca hiç renk vermemiş. Namazın duâsı
yapılmış, cemaat camiden çıktıktan sonra Osman Ağa Deli imamı kenara çekip,
-“Dediğin oldu! Hoca” demiş.
-Ne oldu?
-Dediğin gibi kudretin yumruğu başıma indi, bayıla yazdım.
-Ben seni uyardım Osman. İmama uyacaksın.
Rivayet odur ki, Osman Ağa o tarihten sonra bu hatayı bir daha işlememiş.
[1]