Ankara, Kızılcahamam ilçesine bağlı Ankara-Çerkeş karayolu üzerinde, sırtını "ÇEYİL" meşeliğine dayamış, sol tarafında heybetli Işık Dağı, sağ tarafında Büyük Asar dağı bulunan, suyu; kuzpınar, hambarkaya ve arduçtan gelen; asırlık "TEKNE ÇAMI" ile kökleri Orta Asyaya dayanan, ayrıldığında insanın içine bir burukluk ve ateş düşüren, o tadına doyulmaz Gövel Suyu olan bir "ANADOLU KÖYÜ'DÜR."
Köyümüzü; hiç görmeyen, bilmeyen, kimseyi tanımayan, bir köyünün olduğunun farkında olmayan, biz kimlerdeniz, kimlerle akrabayız gibi şeyleri bilmeyen köye gelsin.
Arefe günleri ve Cenazelerde muhakkak gayret gösterip köye gelmeye çalışalım.
Bayram günleri de köye gelelim, akraba, komşu, hısım kavim ziyareti ile kabristan ziyareti yapıp dönelim olur mu.? olur.



16 Mayıs 2023 Salı

KÖYÜMÜZÜN ÇEVRESİNDE ÇIKARTILACAK MADENLERLE İLGİLİ İTİRAZ DİLEKÇESİ

  


ANKARA İLİ KIZILCAHAMAM KAYMAKAMLIĞINA

KIZILCAHAMAM / ANKARA

 

İLGİ : E-53430385-220.02-4701396  sayılı Valilik yazısına Kaymakamlığın 2742 derkenar havaleli yazı

KONU :          Ankara Valiliği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün E-53430385-220.02-4701396  sayılı yazısına Kaymakamlığınızca 05/10/2022 tarih, 2742 derkenar havaleli yazı ve ekindeki ilandaki  Benkar Madencilik tarafından çıkarılacak olan  Bentonit ve Kömür madenlerinin aranması ve çıkarılması sırasında oluşabilecek olumsuz etkilerden etkilenmemek için beyanlarımdır.

Ankara Valiliği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün E-53430385-220.02-4701396 sayılı yazısına Kaymakamlığınızca 05/10/2022 tarih, 2742 derkenar havaleli yazı ve ekindeki ilanı öğrenmiş bulunmaktayım. Bu yazıya istinaden öncelikle Benkar Madencilik tarafından çıkarılacak olan Bentonit ve Kömür madenlerinin aranması ve çıkarılmasına itiraz ediyorum. Benkar madencilik tarafından maden aranması ve çıkarılmasını kabul etmemekle beraber maden arama ve çıkarılması sırasında oluşabilecek olumsuz etkiler için yapılacak olan ÇED toplantılarından bilgilendirilmem, ÇED toplantılarına katılmam, maden çalışmalarından dolayı maddi ve manevi mağdur edilmemem, İğceler, Yukarıkese, Yukarıçanlı ve Hıdırlar mahallerindeki adıma kayıtlı ve ortağı bulunduğum diğer taşınmazlar üzerindeki her türlü hakkımın saklı tutulmasını istiyorum.

İtiraz dayanaklarım;

1) 29/07/2002 tarihli 31907 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin Birinci Bölümündeki Madde 4-(1) ün (b), (h), (o), (s), (t), (u) bentleri, Madde 4 (aa) bendi, Madde 6 nın (b) bendi, Madde 8 in (4) bendi, Madde 9 un (1), (2), (3), (5) bentleri, Madde 11 in (3), (4) bentleri, Madde 17 nin (1) bendi uyarınca duyarlı bölgede bulunmam

2)  2872 Sayılı Çevre Kanunu ve İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan 29.12.2021 tarih 3713451 sayılı "Bakanlık Olur"ları ile 10.01.2022 tarihli yerel gazetelerde yayınlanarak yürürlüğe giren ASKİ kararında ÇED 1 ve ÇED 2 alanlarının Su havzası kapsamında bulunması

3) Her ne kadar Benkar Madenciliğin hazırlattığı PTD dosyasında olumsuz etkilerin azaltılacağı yazılsa da yıllık 20000 ton bentonit ve yıllık 20000 ton kömür madeninin aranması, çıkarılması ve taşınması sırasında yarılma, çökme, deprem oluşabilir, toz bulutları, gürültüler, çevre kirliliği ve gürültü kirliliği oluşturacaktır.

4) ÇED 2 alanı 15095 hektar ormanlık alanda 45 adet yarma noktası açılması demek, 15095 hektar ormanın (oksijenimizin) yok olması, demektir.

     Her türlü maddi ve manevi zararlarımın giderilmesi, her türlü haklarımızın saklı tutulması esasen Bentonit ve Kömür çıkarılması istenen bu bölge İğceler, Hıdırlar, Kasımlar, Yukarıkese ve Seyhamamı kaplıcaları, Yukarıçanlı, Belpınarı, Salın, Yağcıhüseyin, Beşkonak, Kavaközü, Süleler, Ayvacık, Bulak, Kızılcaören, Güvem, Başköy deresi ve köyleri, Acısu deresi ve köyleri olmak üzere İğceler Kasımlar köyü hudutlarında bulunan bu bölge hem hudut olarak hem de yarma noktaları olarak Hıdırlar köyü ile iç içe, yerleşim alanına da takribi 200 metre, Yukarıkese köyü hududunda bir ucundan köy yerleşim alanına 300 metre, bir diğer ucu Sipahiler’den takribi 1,5-2 km, Yukarıçanlı köyüne yine kuş uçumu takribi 1,5-2 km, Belpınar köyüne 2,5-3 km, Salın köyüne kuş uçumu 5 km, Beşkonak köyüne yine kuş uçumu 4-5 km, Kavaközü köyüne 2 km, Seyhamamı Kaplıcalarına 5 km, Güvem beldesi, Ayvacık ve Bulak köylerine de takribi 7-8 km mesafede olduğu, yarma noktaları itibariyle de tüm bu köyler ve civar köyler birebir etkilenmekte olduğu da ortadadır. 

    Tüm Kızılcahamam’ın havasını suyunu tarım ve hayvancılığını etkileyecek bir alandır. Bu bölgenin yarıçapı sadece 10 kilometre içinde kalan 30’un üzerinde köy ve yerleşim yeri bulunmakta Kızılcahamam’a da takribi kuş uçumu 15 kilometredir.

    Burada yapılacak bir madencilik araması çalışmaları sadece birbirine kuş uçumu 1 ila 3-5  kilometre mesafede olan köylerin halkını, havasını, suyunu, tarımını, hayvancılığını etkilemeyecek bu bölgedeki madencilik çalışmaları Ankara’nın temiz havasını, oksijenini sağlayan ormanlarımızı, tamamen Ankara’nın içme ve kullanma suyunu, tarımımızı ve hayvancılığımızı da sona erdirecektir. 

    En önemlisi de Ankara’nın içme suyu havzası olan bu bölgemizin tüm Kızılcahamamızın ve köylerine, Çamlıdere ve köylerine, Bolu ili Gerede ve köylerine, Çankırı ili Çerkeş ilçesi ve köylerine özellikle Yumaklı, Saraycık’tan başlayarak Dereköy, Kadıköy, Halkaun Dikenli’ye kadar olan köylerine, bu bölgenin kuraklaşmasına, çoraklaşmasına, ormanlarının azaltılmasına ya da kurumasına sebebiyet verecek yer üstü Güneş Enerjisi(GES) ve Rüzgar Enerjisi(RES) ile  tabiatı kirletecek fabrikalar yanı sıra yeraltı maden arama işlerine Bentonit ve Linyit veya başka hiçbir maden işletme ruhsatının verilmemesi, işletilmemesi bizim bu bölgemizin olduğu gibi tüm Ankara’nın içme suyu olan takribi 10 kilometre altında Eğrekkaya Barajı, Akyar Barajı, Kurtboğazı Barajı, Çamlıdere Bayındır Barajı ve Gerede Barajları Ankara'nın içme kullanma suyunu karşılamaktadır. 

    Bu saydığımız havzanın dışında Ankara'nın içme ve kullanma temiz su ihtiyacını karşılayacak, hiçbir bölge ve havza bulunmamaktadır. Dünyamızda ve ülkemizde iklim krizinin yaşandığı bu çağımızda, bu yüzyılımızda tüm Kızılcahamam ve köylerinde, Çamlıdere'de, Gerede'de ve Çankırı Çerkeş bölgesinde tabiatına, ormanına, merasına biz sahibi olduğumuz arsalarımıza , tarlalarımıza, yaylalarımıza, tarım alanlarımıza, otlak yerlerimize, Ankaranın akciğeri olan ormanlarımıza, hazineye ait arazilere yer altı ve yerüstüne bu tür hiçbir yatırım yapılmaması bizlerin ve tüm Ankara’nın temiz hava, temiz su, temiz gıdaya ulaşma ve yaşam hakkının korunması ve sağlanması için vazgeçilmez bir gerçek olduğu bilinmelidir.Saydığımız tüm bu bölgenin ve Ankara’nın başka bir su kaynağından içme ve kullanma suyunu karşılama imkanı kesinlikle yoktur. 

    Her türlü enerjinin ve madenin, Bentonit, Linyit ve diğerlerinin başka bir kaynaktan ve başka bir şekilde karşılanması mümkündür ancak SUYUN BİR ALTERNATİFİ YOKTUR, tüm Ankara’nın içme ve kullanma suyunun bir başka kaynaktan kullanılma imkanı yoktur. Kısacası suyun ve su ihtiyacının bir başka şekilde karşılanma imkanı yoktur.

    Geçmişte 10-15 yıl önce (2008) bu bölgemizde kuraklık olduğunda, barajlarımızın suyu kuruduğunda, Ankaramızın içme suyunun Kızılırmak’tan karşılanması yoluna gidilmiş, Kızılırmak’ın ağır metal içeren suyunun ne kadar arıtılırsa arıtılsın özellikle yeni yapılmış binalarda galveniz boruyla yapılan tüm bina içi tesisatları, musluk ile bataryaları çürütmüş, çamaşır ve bulaşık makinalarını bozmuş, Ankara halkına ve kamuya milyarca lira hasar açmış ve vazgeçilmiştir. 

    Bu suyu kullanan bizlerde ne tür bir hasar açtığı veya hastalık verdiği hakkında hiçbir açıklama ve araştırma bulunmamaktadır. Bu gerçekten haraketle köyümü, kentimi, insanını, ülkesini, vatanını seven, hakkını hukukunu koruyan, ömrünün büyük bir bölümünü kamuda ve bürokraside geçirmiş 48 yıllık bir mühendis olarak edindiğim bilgi, tecrübe ve araştırmalarım neticesinde yapılan inceleme ve değerlendirmelerimde; 

    Söz konusu bölgenin, İlimize içme ve kullanma suyu temin edilen Eğrekkaya Barajı uzun mesafeli havza koruma alanında, yerleşik alanı dışında yer aldığı tespit edilmiştir. Kurtboğazı-Eğrekkaya-Akyar Barajı Havzaları için havza koruma planı ve özel hüküm belirleme çalışması gerçekleştirilmiş olup hazırlanan koruma planı ve özel hükümler 29.12.2021 tarih ve 3713453 sayılı bakanlık onayı doğrultusunda 10.01.2022 tarihinde yerel gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 

    Bu proje ile su kaynaklarının koruma planları belirlenmiş olup, havzanın mevcut durumu (jeoloji, hidrojeoloji, hidroloji, imar vb.) ortaya konmuş, gelecekteki nüfus projeksiyonları hesaplanmış, yeraltı ve yüzey suları açısından havzadaki hassas bölgeler belirlenmiştir. Söz konusu koruma planının 44. maddesinde “Havzalar genelinde hazineye ait alanlarda ve orman içi kadastral boşluklar ile orman içi tanımsız alanlarda, ağaçlandırma faaliyeti yapılır.” hükmü ve ASKİ Havza Koruma Yönetmeliği İkinci Bölüm Madde 3’de “İçme ve kullanma suyu temin edilen su kaynaklarının kirlenmesine, miktarının ve su veriminin azalmasına, rejimin bozulmasına neden olacak hiçbir faaliyete izin verilmez.” Hükmünün yer aldığı yine 16 hektarlık ÇED Alanı içerisinde tapulu şahıs parselleri, orman mülkiyetinde parseller ve mera tescilinde parseller bulunmaktadır. 

     Bu parsellerde çalışma öngörülmemekle birlikte ileriki yıllarda bu parseller içerisinde çalışma yapılması söz konusu olduğunda tarım arazileri ile ilgili olarak “5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu”, mera arazileri ile ilgili olarak “4342 sayılı Mera Kanunu” hükümleri dahilinde Ankara İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne, orman arazileri ile ilgili olarak 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri dahilinde Ankara Orman Bölge Müdürlüğü’ne başvuru yapılarak gerekli yasal izinler alındıktan sonra çalışma yapılacaktır. 

    Hazine arazileri ile ilgili olarak ise yetkili kurum olan Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne, gerekli başvurular yapılarak gerekli tüm izinler alınacak olup, gerekli izinler alınmadan faaliyete başlanılmayacaktır." ibaresine istinaden, yapılması planlanan faaliyet alanının ilimize içme ve kullanma suyu sağlayan Eğrekkaya Barajı uzun mesafeli koruma alanında kalması sebebiyle, Kurtboğazı-Eğrekkaya-Akyar Baraj Havzaları Özel Hükümleri ve Koruma Planı Madde 42: "Havzalar genelinde mevcut orman alanlarının korunması esastır ve bu alanlarda yapılacak olan silvikültür çalışmaları tür çeşitliliğini azaltıcı nitelikte olamaz." ve Madde 43: "Havzalar genelinde mevcut orman alanları, mera arazileri ile İl Tarım ve Orman Müdürlüklerince tarımsal niteliği korunacak alan olarak belirlenen araziler üzerinde tarımsal amaçlı yapı haricinde herhangi bir yapı yapılamaz." amir hükümlerine tabii olduğundan, söz konusu hükümler doğrultusunda bahsi geçen projenin uygulanması mümkün ve  uygun olmayacaktır.

    Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığım hususların yanı sıra, ilgili kanun ve yönetmeliklere , Ankara Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yazılarında belirtilen görüşlere, ASKİ Genel Müdürlüğü’nün ve Kızılcahamam Belediye Başkanlığı’nın uygun değildir görüşleri de dikkate alınarak bahsi geçen projenin uygulanması mümkün ve uygun olmayacağından durdurularak reddedilmesini istiyor, talep ediyor ve tüm bu köyler ve Ankaralılar olarak da bekliyoruz. 

    5,5-6 milyon Ankara halkının temiz içme ve kullanma suyu, temiz hava ve temiz gıdaya ulaşma ve yaşam hakkının korunmasını istiyor, talep ediyor ve kayıtsız şartsız bekliyoruz. Birlikte bir empati yapalım, Ankara’da bir iki ay değil sadece 3-5 gün içme ve kullanma suyunun kesildiğini bir düşünelim; evlerimizde, işyerlerimizde, lokantalarda, restoranlarda nasıl bir yaşamla karşı karşıya kalacağımızı da düşündüğümüzde susuz bir hayatın mümkün olmadığını ve olamayacağını, suyun vazgeçilmez olduğunu, her şeyin bir alternatifinin olduğunu ama suyun bir alternatifinin olmadığı gerçeğini yaşamış, anlamış ve öngörmüş oluruz.

     Bunu düşünmeye ve bu empatiyi yapmaya devlette, kamuda, özellikle yetkisi, sorumluluğu olan teknik kişilerle, karar alıcı ve karar vericilerin özellikle de idari yargı organlarındaki hakimleri de bu hususları dikkat alarak karar vermeye davet ediyorum. Tüm bu hususlar çerçevesinde de bahsi geçen projenin uygulanmasının mümkün ve uygun olmayacağını, söz konusu projenin uygulanmasının durdurulmasını, iptal edilmesini istiyor ve talep ediyoruz.

    Ayrıca yine Yukarıkese köyü hudutlarında, Yukarıçanlı köyü hudutlarına 200 metre mesafede Karaçolu ve Balabaz mevkiinde izinsiz ve ruhsatsız sondaj çalışmaları yapılan çalışmalarından durdurularak taleplerin reddedilmesini, 

    Yine Yukarıkese köyü Seyhamamı sınırları ile Ayvacık köyü sınırlarının bitiştiği yerde orman alanı ve 101 ada 1 parselde yapılan maden aramacılığının durdurularak reddedilmesini,

    Yine Alveren köyünde izinsiz ve ruhsatsız olarak yapılan maden aramacılığı ile ilgili kazı çalışmalarının da durduralarak reddedilmesi hususlarında Kızılcahamam Kaymakamlığınca da gerekli işlemlerin yapılmasını da istiyor, talep ediyoruz .

    Ayrıca Kızılcahamam ilçemizin Çeltikçi beldesi Mahkemeağacı bölgesi, İka Maden A.Ş tarafından yapılan Linyit arama projesinin de yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere aynı gerekçelerle uygun olmayacağından reddilmesini istiyor ve talep ediyoruz.

    Bir diğer dilek, önerim ve beklentim de Ankara’nın içme suyu havzası olan bu bölgemizin, Tüm Kızılcahamam ve köyleri, tüm Çamlıdere ve köyleri, Gerede ilçesi ve köyleri ile yazıda bahsettiğimiz Çerkeş ilçesi ve köylerinden bu tür hiçbir ruhsatlandırma işleminin yapılmamasını, başlatılmamasını ve hassasiyet gösterilmesini istiyor ve bekliyoruz. 

Yukarıda arz ve izah ettiğim hususların dikkate alınarak talep ve isteklerimizin karşılanacağı inancı ile en derin saygılarımı sunuyorum. 25.10.2022

Yukarıkese ve İğceler köyü halkından

                    Kazım SARI

 

Adres : Yukarıkese Mah. Kızılcahamam ANKARA

           TC: ***********

GSM: ************

E-mail: **************



Bilgi ve Gereği İçin Dağıtım:

1-Kızılcahamam Kaymakamlığına

2-Ankara Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne

 


önemli not:

tarafımca Kazım Sarı bey haricinde cimere konu ile ilgili yapmış olduğum şikayet dilekçesinin cevabı

Söz konusu şikayet hususlarının daha önce de Müdürlüğümüze hem şikayet sahipleri hem de Kızılcahamam Kaymakamlığı tarafından ulaştırılmış olduğu, projenin ÇED-1 alanının topoğrafyasının eğimli olduğu, mücavirinde akar derenin ve konut, hayvancılık faaliyetlerine ilişkin yapıların, proje ait ÇED 1 alanının batı yönünde 210 m mesafede İğceler Köyünün, ÇED-2 alanın batı yönünde 240 m. mesafede Kasımlar köyünün bulunduğu tespit edilmiş olup, faaliyetin çevreye ekolojik dengeye etkisinin detaylı hazırlanması, ASKİ Genel Müdürlüğü ile Kızılcahamam Belediye Başkanlığı’nın görüşlerinin olumsuz olması, faaliyet için üretimden dolayı nakliye yolu güzergâhı üzerinde kamyonların çalışmasının trafik yoğunluğunu ve yolun tozlanma etkisini artırması sebebiyle doğal çevre ve yöre halkı üzerinde çevresel baskı yaratacağı ve tüm bu hususlar doğrultusunda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yöre halkının da görüşlerinin alınması gerektiği, tarafımızca çevresel etkilerin daha detaylı incelenmesi sebebiyle söz konusu proje için ÇED Raporu hazırlanması gerektiği kanaatine varıldığından Valiliğimizce “ÇED Gereklidir” kararı verilmiş olup, bu karar ile "ÇED izni" olarak tabir edilebilecek izin verilmemiş olup, bundan sonraki süreçte daha kapsamlı olarak ÇED Raporu hazırlanıp Bakanlığımızca sürecin tekrar değerlendirileceği hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.