ÇITAKLARIN KÖKENİ İLE KIZILCAHAMAM VE CİVARINDA ÇITAK VARLIĞI
Osmanlı döneminde, Ankara sancağının Çubukabad, Yabanabad ve Şorba, bugün ise Çubuk ve Kızılcahamam ilçelerinin sınırlarının içindeki Aydos , Hodulca, Kavak, Şorba ve Mire dağlarından oluşan dağlık bölgede yer alan köylere/mahallelere, genel olarak bölge halkı tarafından “çıtak köyleri” ya da “yıldırım köyleri” denilmektedir.
Bu çevredeki köylerde yaşayan halk, bir şekilde kendilerini Yıldırım Bayezid ile Timur arasında yapılan 1402 Ankara Savaşı’na kadar götürmekte ve kendilerini bir şekilde yıldırım Bayezid tarafında yer alan kimseler olarak tanımlamaktadırlar. Bu çerçevede, günümüzde çubuk ve Kızılcahamam ilçeleri sınırları içinde yer alan yirmi bir köye ve burada yaşayan halka “yıldırım ahalisi” de denildiği gibi bu ahali “Yıldırım Ahalisi Derneği “altında da dernekleşmiştir.(1)
Yıldırım köyleri olarak bilinen ya da kendilerini o şekilde tanımlayan köylerden Çubuk ilçesinde on dört köy, Kızılcahamam ilçesinde de yedi köy bulunmaktadır.
Genelde Kızılcahamamlıların tamamına özelde ise bu köylerin halkına “ÇITAK” denilmektedir. Peki, Kızılcahamam’ın bütün ahalisi Çıtak mı yoksa belli bir bölgesi için tesmiye edilen isim daha sonra bütününe mi şamil kılınmıştır? Bu soruya cevap vermeden önce Çıtak kelimesi nereden geliyor Çıtak’lar kimdir sorusunun cevabını bulmak gerekir. Bugünkü Bulgaristan ve civarına seyahat eden Evliya Çelebi seyahatnamesinde özellikle Dobruca’da karşılaştığı Çıtak isimli bir toplulukla ilgili : “çağatayî ve rûm nogayı gözlü, çıtak sözlü, beyâz bulgar yüzlü dilberânları olur. Ekser vasatü’l-kâme tüvânâ ve zeberdest ve ehl-i zevk âdemleri olur. A’yânı akmişe-i fâhire ve çuka-i gûnâ-gûn giyerler. Ve ekseriyyâ cümle halkı eflâk ve boğdan tüccârlarıdır. vasatü’l-hâl olan fukarâları hâline göre elvân bezlere kaplı kürkler giyip başlarına tatar kalpağı giyerler. Askerî tâ’ifesi yine tatar gibi eğerli atlara süvâr olup sadak taşırlar, bunlar tatar seferinde yortarlar. Tatar-şeh kavmidir, ammâ bunlar başka dobruca kavmidirler. Tatar ve Bulgar ve boğdan ve Eflak’tan mütevellit olmuş kavm-i Çıtak’tır. ibtida âl-i Osman’da Orhan Gazi evlâdı Süleyman şâh askerlerinden tenasül bulup kalmışlardır. andan Yıldırım Bayezid hânî’de tatar ile şehir müzeyyen olup valideleri tatar ve Bulgar ve eflâk ve boğdan olup bir gûne çıtak kavmi olmuşlardır.”(2) diye bahsetmiş olup ” Çıtak’ları “Bulgar-tatar-Rumen-Moldovyalı” gibi çeşitli halkların karışımı” olarak nitelemiştir.
Evliya Çelebi’nin çıtaklarla ilgili tanımlaması çok ciddi bir araştırmaya dayanmamakta orada irtibatta olduğu kişilerin yalan yanlış ifadelerinin de karıştığı bir tanımlamadan ibarettir. Zira, 1223 yılında don nehri boyunda kuman-rus ordusu ile moğol ordusu arasında yapılan savaşta ağır bir yenilgiye uğrayan Kumanların bir kısmı Macaristan’a, bir kısmı da Tuna’yı geçerek, kimisi Makedonya’ya, kimisi tuna boylarına ve plevne-teteven civarına yerleşerek Müslüman olup “Pomak” adını almışlar, kimisi de 200 yıldan bu yana dobruca’da biriken ve Müslümanlaşan Kumanlara katılmışlardır.
Bu sonuncular, on birinci yüzyılın başlarından(1010) beri Müslüman olmaya başlayan Peçeneklerle karışmışlar ve “melez” anlamına gelen “Çıtak “(çitmek:birleştirme) adıyla anılmışlardır. Bir kısmı da Hristiyan uzlarla(gagauzlarla) karışmış, onlara da çıtak denmiştir.(3)
Bu bakımdan Evliya Çelebi, seyahatnâme’sinde dobruca “Çıtak kavminden bahsederken, yerli halktan aldığı kulaktan dolma bilgilerle yanılgıya düşmüş ve bu kavmi “tatar-Bulgar-Rum-Moldovyalı gibi çeşitli kavimlerin karışımıdır” diye tarif etmiş ve dillerinden örnekler vermiştir. Çıtakların alevi mi Sünni mi olduğuna dair bir kayıt bulunmamakla beraber balkanlardaki Alevilerin Anadolu’dan buraya yerleştirilen oğuz-Türkmen-Yörük taifesi olduğunu düşündüğümüzde aslen Kıpçaklardan gelen çıtakların alevi olmaması iktiza (gerekmekte) eder…
1402 Ankara savaşında Yıldırım Beyazıt’ın ordusunda yer alan Çıtak’larına bir kısmının savaş sonunda balkanlarda yaşadıkları ormanlık olan dobruca’ya benzeyen Yabanabad’a yerleşmeleri dışında Çıtak'lar 93 harbi denilen 1877-1878 Osmanlı- Rus savaşı ve 1912 balkan savaşlarından sonra, bazıları ise 1914-1915 yıllarında Anadolu’ya göç ederek Ankara, Balıkesir, Eskişehir, Tekirdağ, Çanakkale gibi Anadolu’nun değişik yerlerine yerleşmiştir.(4) Bazıları Çıtakların Yörük olduğunu iddia etse de bunun gerçekliği yoktur.
Osmanlılar balkanları feth ettikleri zaman buralarda daha evvel gelmiş Bulgar, Peçenek, kuman gibi İslavlaşmış yahut Bizans’ın tesiri ile Hristiyan olmuş Türklere tesadüf etmişlerdi. Rumeli’de ve hassaten Makedonya’da Türkler kendilerini iki kısma ayrılıyorlardı. Yörükler ve Çıtaklar… Çıtak'ların şiveleri ile Yörük şivesi birbirinden farklı idi.
Yörük şivesi daha ziyade Anadolu’yu hatırlatır. Birçok kelimeler Anadolu’dan getirildiği gibi muhafaza edilmiştir. bu fark sade lisanda değildir. Kıyafette gelenek ve görenekte şarkılarda kendini gösterir. (5) Sonuç olarak Çıtak ismi Kızılcahamam’lılarla birlikte anılsa da aslında Yıldırım Beyazıt ile beraber Timur’la savaşmak üzere dobruca bölgesinden gelen ve bugünkü Kızılcahamam ve Çubuk ilçelerine bağlı olan Yıldırım köylerinin ahalisinin ismidir. Kızılcahamam ahalisi daha ziyade Oğuzların değişik boylarına mensup bulunmaktadır.
Zira Kızılcahamam ve çevresinde Kınık, İğmir, İğdir, Kızık, Çamlıdere’de Peçenek, Bayındır, Çubuk’da Çavundur, Ayaş’ta Bayat gibi birçok köy Oğuz Boyu isimlerini taşımaktadır Ayrıca, Anadolu Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat zamanında Ankara ve Kastamonu çevresine dağınık halde 100.000 çadırlık Kayı Boyundan Türkmenlerin yerleştirildiği diğer birçok Oğuz boyundan Türkmenlerin de aynı bölgeye yerleştirildiği bilinmektedir.
Çıtak’ların “ÇİTİ AK” kelimesinden geldiği iddiasına gelince Anadolu’yu fetheden Türk’lerin Fetihten sonra Bizanslıların Anatolia dedikleri toprakların adını Anadolu’ya çevirerek Türk’leştirdiği bir gerçekken bu isimlendirmenin Selçuklu askerlerinin Kırgız Ebe* ’ye “ana doldur, ana doldur” demesiyle bir alakası yoksa Çıtak kelimesinin de “çiti ak” tamlamasından geldiği iddiasının hiç bir gerçekliği yoktur.
UFUK DORUK
(1) çubuk ve Kızılcahamam’da yıldırım/çıtak yerleşmeleri, Hüseyin çınar
(2) evliya çelebi seyahatnamesi
(3) 16. yüzyıl Osmanlı tahrir defterlerine göre Gagavuzlar Ahmet hasan cebeci
(4) Peçenek-oğuz kökenli çıtak Türklerinin dili üzerine Hanife gezer
(5) 19. asırda Makedonya yürük folkloru, gökçen İbrahim
*Kırmızı Ebe