Ankara, Kızılcahamam ilçesine bağlı Ankara-Çerkeş karayolu üzerinde, sırtını "ÇEYİL" meşeliğine dayamış, sol tarafında heybetli Işık Dağı, sağ tarafında Büyük Asar dağı bulunan, suyu; kuzpınar, hambarkaya ve arduçtan gelen; asırlık "TEKNE ÇAMI" ile kökleri Orta Asyaya dayanan, ayrıldığında insanın içine bir burukluk ve ateş düşüren, o tadına doyulmaz Gövel Suyu olan bir "ANADOLU KÖYÜ'DÜR."
Köyümüzü; hiç görmeyen, bilmeyen, kimseyi tanımayan, bir köyünün olduğunun farkında olmayan, biz kimlerdeniz, kimlerle akrabayız gibi şeyleri bilmeyen köye gelsin.
Arefe günleri ve Cenazelerde muhakkak gayret gösterip köye gelmeye çalışalım.
Bayram günleri de köye gelelim, akraba, komşu, hısım kavim ziyareti ile kabristan ziyareti yapıp dönelim olur mu.? olur.



16 Mayıs 2023 Salı

  BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE YASASI derhal yeniden ele alınarak köylerimiz mahalle ve Kırsal mahalle olmaktan çıkarılıp yine köy yapılıp hürriyetlerine kavuşturulmalıdır.



Şehirde yaşayan vatandaşlar köylerine dönmeye başlayınca tarlada, merada, ev yeri yapmada, ekip-biçmede sıkıntılar zuhur etmeye başladı. * Bu nedenledir ki devlet, Büyükşehir Belediye Yasası ile köylülerden alıp, Milli Emlak’a, Belediyelere, Hazineye verdiği arazileri acilen iade etmeli, orman arazileri ve hatta ormanlar köylülerin kullanımına tahsis edilmelidir. “ BİR TARIM ÜLKESİ OLAN TÜRKİYE’DE TARIM VE HAYVANCILIKTA SORUNLARI GİDERİLMESİ İÇİN ACİLEN RADİKAL KARARLAR ALINMALI ” Biz bu iddiayı yıllar önce hükümet yetkililerine ilettik. Hatta zamanın Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Mehti Eker ile 45 dakika baş başa konuşmuştuk. Kendisine önemli veriler sunduk. İktidarın başka bireyleri ile de görüşüp raporumuzu sunduk. Sunduğumuz bu rapordan bir iki madde alıp diğer tarafını askıya aldılar. Oysa bundan 6-7 yıl önce bizim bu teklifimiz tam anlamı ile değerlendirilmiş olsaydı… Evet gerçekten değerlendirilmiş olsaydı bu gün bu anlamda bu olumsuzluklar başımıza gelmeyecek, iktidarımız bir nevi zora düşmeyecekti.      Sürekli olarak ifade ettiğimiz bir husus daha var , “ Devletimizi idare edenler Türkiye’yi Anadolu’yu Anadolu insanını gerektiği şekilde tanıma erdemini göstermiş olsalardı Tarım, Hayvancılık, Sebze ve Meyvecilik bu günkü ağır şartlarda karşımıza çıkmayacaktı.”             


ŞU GERÇEKLER DOĞRULTUSUNDA ACİLEN TEDBİR ALINMALI 
1- Bir nevi Türkiye’nin başına dert olan Büyükşehir Belediye Yasası acilen değiştirilmeli, İstanbul ve İzmit’in dışındaki illerde İl Özel İdareleri yeniden hayata geçirilmeli, unvanları değiştirilen köyler mahalle veya Kırsal mahalle olarak değil, yeniden köy olarak anılmalı ve köyler hürriyetlerine kavuşturulmalı.   
 2- Köylerde birleşik arazilerin kardeşler arasındaki vesayet anlaşmazlıklarının kaldırılması için yeni bir kanun çıkarılmalı, köyünde iştigal eden, üreten ve hayvancılık yapan veya yapma kararlılığı içinde olan kardeşlere avantaj yaratacak kanuni uyarlamalar yapılmalıdır. 
3- Tarımda reform planı acilen hayata geçirilmeli, bu manada bilimsellik ön plana çıkarılarak * Öncelikle hayata geçirdiğimiz “ Tarım Akademisi “ devlet işbirliği ilişkilerine önem verilmeli ve Tarım Akademisinde görevli arkadaşlar ile devletin alt kademesinden teknik bir ekip hazırlık çalışmalarını ikmal edip acilen verimli hale getirilmelidir. * Tarım liseleri faaliyete geçirilmeli, liseyi bitiren öğrencilerin büyük bir bölümü Ziraat Fakülteleri ve Mesleki Eğitim Fakültelerine yönlendirilmelidir. Ziraat Fakülteleri mezunları ve fakültenin akademisyenleri gerçek manada Anadolu’nun şartlarına göre eğitim ve öğrenim görmeli, mezun olanların ayakları toprak yüzü görmeli, köylü ile haşır-neşir olarak çözüm yolları aramalı.     
4- Köyüne dönen vatandaşlara -başta emekliler olmak üzere -avantaj sağlayacak tedbirler alınmalı, tarımla iştigal etmeye başlayan, bağında-bahçesinde üretim yapmaya istidat gösteren ve hayvancılık yapan köylülere önce seyyanen ödeme yapılmalı, daha sonra işini geliştiren ve profesyonelleşen üreticilere ( yetiştiricilere ) faizsiz kredi verilmelidir.    
 5- Özellikle şehirden köye dönüş yapan vatandaşların ev yapmaları için kolaylık sağlanmalı, plan ve projeleri devlet tarafından yapılmalıdır. ( Bu günkü şartlarda köyüne ev yapmak isteyen vatandaşlardan belediyeler yüklü miktarlarda para tahsil ediyor. )     
6- Köyde ev yeri olmayan vatandaşlara devlet arazilerinden yer tahsis edilmeli bu araziler üzerine ev yapmak isteyen vatandaşlar uzun vadeli hiç faizsiz kredilerle desteklenmelidir.     
7- Büyükşehir Belediye Yasası ile devlet tarafından alınan köy mücavir alanındaki ekilip-biçilen araziler, meralar, köy odaları, köy konakları, göletler, taşınır- taşınmaz tüm mal varlıkları köy tüzel kişiliğine iade edilmelidir.     
8- Orman arazileri ve meralar köylülerin kullanımına tahsis edilmelidir.     
9- Hatta Ormanlar, (Anayasa değişikliği yapılarak ) orman köylülerine şartlı ve sözleşmeli olarak verilmeli, daha çok ağaç yetiştirme ve yeşil alan şartı konulmalıdır.     
10- Çiftçilerin-Köylülerin kullanacağı mazota ve elektriğe % 50 nispetinde sübvansiyon uygulanmalı.      
11- Köylülerin içme suyu ücretsiz olmalı; üretim yapanların sulamada kullandıkları sudan ya hiç para alınmamalıdır. 
12- Hayvan yetiştiricilerinin-Çiftçilerin kullandığı tohumun, gübrenin, ilacın yerli olması sağlanmalı, gübre ve ilaç fiyatlarında sübvansiyon uygulanmalıdır. 
13- Hayvan yetiştiricileri için devlet, hayvanların yaylımı için otlakıyeler-çayırlar tahsis etmeli, bu çayırların veya otlakıyelerin içinde hayvanların su ihtiyacını gidereceği yalaklar, oluklar, göletler olmalı, hayvanlar için dinlenme barınakları yapılmalı bu alanlarda devlet her türlü imkanı sağlamalıdır. 
14- Hayvanların gün boyu yayılma esnasında sahiplerinin gelip ağımını yapmaları için kolaylıklar sağlanmalıdır.                                            
 GEREKÇELER
 Bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye’de her iki alanda da akıl almaz bir şekilde ithalat yapılıyorsa bunda bir yanlışlık, bir anlaşılmazlık, bir ihmalkârlık ve beceriksizlik var demektir. Konuya neresinden değerlendirirsek değerlendirelim, bir çıkmazın içinde olduğumuz muhakkaktır.     Biz yıllarca önce fikirlerimizi açıklamış, devlet ve hükümet organlarına iletmiştik. Açıkça ifade etmek gerekirse o zamanlar bizi dinlediler , konunun vahametini anlayamadılar. Ancak, bizim o günlerde gündeme getirdiğimiz köycülük, kırsal alanların önemi, hayvancılık, köyden şehre göç yüzünden üretimin günden güne azaldığı ve bugün Türkiye’nin en büyük sorunu haline geldiği muhakkaktır.     Şayet yaşam kalitelerinde tehlike görmemiş, şehirde yaşamanın keşmekeşliği gün yüzüne çıkmamış olsaydı belki de bu günkü tasalarını-husalarını dile getirmemiş olacaklardı. Netice olarak, Bulgaristan’dan Saman, Suriye’den patates ve soğan, Sırplardan Et, Rusya-Ukrayna ve hatta ABD başta olmak üzere birçok ülkeden buğday, denizaşırı ülkelerden sığır ve daha birçok ülkeden tarım ve hayvan ürünleri ithal ediyorsak bu kötü gidişe DUR demenin zamanı gelmiş hatta geçmektedir.  
  

 “ KÖYE DÖNÜŞ “ PROJESİ İLE İLGİLİ ÖNE ÇIKAN BAZI GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİMİZ
 Projenin anlaşılabilir olması bakımından -teferruata girmeden- bir özet sunmak istiyoruz 
şöyle ki;        
 1- Şehirden köye dönen vatandaşlara 100 bin lira yol parası verilmeli.        
 2- Köyüne dönüp bağı-bahçesi ile iştigal eden küçük çaplı üretime başlayan vatandaşlara seyyanen 200 bin lira verilmeli.     
 3- Hayvancılık ve çiftçilikle iştigal eden, yani üretim alanlarını genişletme gayretinde olan, azim ve iradesini ortaya koyan, ileriye yönelik projeleri olan orta halli köylü vatandaşlara seyyanen 500 bin TL faizsiz kredi verilmelidir. 
4- Hayvancılık, arıcılık, tavukçuluk, tarla, bağ-bahçe ile iştigal eden köylülere 200 ila 400 bin lira faizsiz kredi verilmelidir.
 5- Şehirden köye dönen vatandaşlar ev yapmak istediklerinde uzun vadeli faizsiz kredi verilmeli, hükümet veya belediyeler her türlü kolaylığı sağlamalı ve destek vermelidir.
 6- Ev yeri yoksa devlet arazilerinden bedelsiz ev yeri verilmelidir. 
7- Köyüne dönen, ekip-biçecek arazisi, tarlası, bağ-bahçe yapacak yeri yoksa devlet arazilerinden -orman köylerine- orman arazilerinden ( şartlı ve taahhütlü olarak ) yer tahsis edilmelidir.
 8- Ormanlar köylülere ( Şartlı ve taahhütlü olarak ) 20-30-40 yıllığına verilmelidir. Gerektiğinde bu konuda Anayasa değişikliğine gidilmeli. 
9–Üretim ve verimlilik elde eden ( üreten ) köylülere içme suyu ücretsiz olmalı, çeşmeler, pınarlar, göletler, küçük çaplı barajlar, sulama kanalları yapılmalı ve hiçbir şekilde ücret alınmamalıdır. 
10–Büyükşehir Belediye Yasası ile köylülerin ellerinden alınan ata yadigarı köy odaları, kendi imkanları ve az sayıda devlet desteği ile yapılan köy konakları, köy tüzel kişiliğine ait ekip-biçilebilir, üretilebilir bağlar-bahçeler, araziler köy tüzel kişiliğine iade edilmeli. 
11 – Devletin, vatandaşlar üzerindeki şehirde yaşama hevesinin kırılması için psikolojik çalışmalar yapılmalı, bu yönlü bilimsel toplantılar yapılarak, eğitim seminerleri düzenlenmelidir.  
12 – En önemlisi, bir süre önce hayata geçirilen ve üretimin bitmesi, köyden şehre göçü körükleyen, devletin bu manada sıkıntılı durula düşmesine neden olan unsurlardan biri olan BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE YASASI derhal yeniden ele alınarak köylerimiz mahalle ve Kırsal mahalle olmaktan çıkarılıp yine köy yapılıp hürriyetlerine kavuşturulmalıdır. 
• Söz konusu bu yasa maalesef İstanbul ve İzmit’in köyleri göz önünde bulundurularak, Anadolu’yu bilmeyen-iyi tahlil etmeyen devlet adamları tarafından ( biraz da oy kaygısı ile ) çıkarılmış olup son yıllarda çıkan yasalar arasında en arızalı yasa olarak tarihe geçmiştir.    
 • Gerçi hükümet son birkaç yıldır, köyde üretim yapanlara imkanlar tanımışsa da yeterli verimlilik elde edilebilmiş değil, köylülerin ihtiyaçları karşılanabilmiş değildir. Özellikle biz, emeklilerin köylerine dönmelerini hedefliyor ve bu manada yaptığımız kamuoyu yoklamasında projenin daha rahat uygulanabileceği, üretim ve verimliliğin daha kısa zamanda hayata geçeceği kanaatine varmış bulunuyoruz.
 •Ankara Meclisi Başkent Anadolu Platformu’nun değerli mensupları olarak sizlerin; bizim bu çalışmamıza katkı sağlamanızı, fazlalıklarını gidermemize, eksikliklerimizi tamamlamamıza görüş ve düşüncelerinizi iletmenizi istirham eder saygı, sevgi ve başarı dileklerimi sunarım.    
 MEHMET AKYOL ANKARA MECLİSİ BAŞKENT ANADOLU PLATFORMU GENEL BAŞKANI Tel: 0530 464 63 77 whatsapp hattı: 0532 169 63 77



Türkiye Anadolu Haber