Hızır’ı Gönder,Yoksa!!
Deli imam, eşeğine buğday yüklemiş değirmene un öğütmeye
gidiyor. Bir dereyi geçmesi gerek. Bütün uğraşmalarına rağmen eşeği sudan
karşıya geçiremiyor. Kan ter içinde kalmış, iyice sinirlenmiş. Ellerini
açıp-naz makamında-söylenmeye başlıyor:
-Hani, kul daralmayınca Hızır yetişmez derler. Çabuk
Hızır’ı yollayıp beni bu durumdan kurtarmazsan, bu vaadinin boş olduğunu
söylerim. Sırrını fâş ederim! şeklinde konuşuyor.
Neyse uzatmayalım… Biraz sonra yolun aşağısında iki
delikanlı peydâ olup, onun tarafına doğru yaklaşarak selâm veriyorlar.
Deli Hoca:
-Gel bakalım Hızır Efendi. Ben de seni bekliyordum.
-Dayı, ne Hızır’ı! Biz yolcuyuz, dediklerinle bir alakamız
yok.
-Şimdi beni kandırmaya kalkmayın, ben sizin kim olduğunuzu
bilmez miyim? diyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------